Ümmetin ve Müslümanların içine düştükleri bu durum, hastalığın sağlıklı bir vücuda bulaşması gibidir. Bünye tedaviyle tekrar eski sağlığına döndüğü gibi ümmet de şifa bulup eski gücüne kavuşacaktır.
Tarih boyunca bu ümmet öyle hastalıklar ve felaketler isabet etti ki, düşmanlar bu ümmetin yok olup gittiğine kesin gözüyle bakmışlardı. Ancak bu ümmet içinde bulunduğu musibet ve felaketlerden altının ateşten çıktığı gibi daha parlak ve daha berrak bir şekilde çıkmayı başarmıştır.
Bu ümmet zayıf düştüğü, yer yer bölünmeler yaşadığı ve hükümdarının, gaflet içinde olduğu bir dönem batıdan haçlı savaşları, doğudan Tatar saldırılarına maruz kalmıştır. Müslümanlar ilk önce bir bir kalelerinin düştüğüne şahit oldular. Sonra işgalciler, halkı istedikleri gibi yönetmeye başladılar. Kendileri için küçük devletler ve emirlikler kurdular. Mescidi Aksa tam doksan yıl haçlıların elinde esir kaldı. Sultan Nurettin zengi döneminde, Kürt olan Selahattin'i Eyüb'i Mescidi Aksa'yı haçlılardan alarak Kudüs'ü fethetti. Haçlılar büyük bir hayal kırıklığı ile çekilip gitiler. Tatar'lılar ise bölükler halinde İslam dinini kabul edip müslüman oldular.
Batı sömürgeciler Endonezya'dan Fas'a kadar uzanan İslam diyarları işgal etmeye başladı. Liderleri, siyasi önderleri sonsuza dek bu topraklara hükmedeceklerini zannettiler. Hatta bazıları bu toprakların bir bölümünü yani Cezayir'i kendi topraklarından bir parçaymış gibi görmeye başladılar. Sömürgeci ve işgalci devletlerin yaptığı zülumleri gören ve müslüman ülkelerde yaşan müslümanları ukudan uyandırdı. Onları tetikleyip harekete geçirdi. Böylece her ülkede kurtuluş mücadelesi başladı.
Hz Muhammed (sav) ümmete isabet edecek zaafın sebeplerine dikkatimizi çekmiş ve bizlere, bunların psikolojik ve ahlaki sebepler olduğunu açıklamıştır. Resulullah (sav) yakında milletler, yemek yiyenlerin başkalarını sofralarına davet ettikleri gibi size karşı savaşmak için birbirlerini davet edecekler. Sahabeler ya Resulullah, o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak. Resulullah (sav) Hayır, aksine siz o gün kalabalık fakat selin önündeki çer çöp gibi zayıf olacaksınız. Allah düşmanlarımızın gönlünden, sizden korkma hissini soyup alacak, size de Vehn'i musallat edecek. Sahabeler Vehn nedir, ya Resulullah, diye sorunca. Resulullah (sav) dünyayı sevmek ve ölümü istememektir buyurdu.
O halde zaaf ve güçsüzlüğün sırrı, dünyayı sevmek ve ölümden nefret etmektir. Ümmet içindekini değiştirdiğinde, dünyayı da derdi ve gayesi olmaktan çıkarıp ölüme aldırış etmeden , Allah onu değiştirecek ve ona zaaflık yerine güç ve İzzet, hezimete yerine zafer ve ihsan edecektir.
Aydın Bal