Yazıma şehit İsmail Haniye'nin bir sözüyle başlayacağım. Şehit İsmail Haniye, insanlardan bazıları öldüğünde hatıraları da ölür, hayat hikayeleri de biter, sayfaları kapanır. Ve bazı insanlar öldüklerinde, Allah, isimleri yayar, dereceleri yükseltir, bayraklarını yüceltir, insanlar onları hayırla yad eder.
Tarih boyunca ve kıyamete kadar sizin isminiz rahmetle yad edilecek ey Gazze'nin şehitleri. Şehit Yahya Sinvar'da tarih sayfalarına cesaretiyle, duruşuyla adını altın harflerle yazdı. Zalimlerin kokulu rüyası kahraman komutanı şehit Yahya Sinvar yazdığı destan ve yaşadığı hayat, ne bir hikaye, ne bir roman, ne bir filimden ve ne bir dizinden ibaret. Yaşadığı hayatı dillere destan bir mücadeleydi. Hani dizilerde her bir çocuğun kahramanı olur ya, şehit Yahya'da Müslüman çocukların kahramanı oldu ve tarih boyunca onun destanıyla büyüyecek bu çocuklar. Şehit Yahya Sinvar duruşuyla, yürüyüşüyle, hep korku oldu düşmanlarına. Ve Yahya Sinvar kaldığı evde arkadaşları şehit olmuş tek başına kaldı. Teslim olmadı düşmanına. Aynı evin üst katına çıkıp silahıyla ateş ediyordu, çatışıyordu zalimlerin neferleriyle. Ateş etiği sağ elinde vurulmuş, sağ eli kopmuş oturmuş bekliyordu şehadeti. Ya Rabbim bu nasıl bir iman, bu nasıl bir destan, bu nasıl bir cesaret, bu nasıl bir dava, bu nasıl bir sevdadır. Korkak İsrail askerleri ateşi kestiğinde, İHA soktular yıkılmış binanın içine. Şehit Yahya bulunduğu odanın içinde sağ eli kopmuş telle bağlamış, diz kapakları parçalanmış. Yerinde kalkacak takati yoktu zamanın Caferi teyarın, tek kolu kahramanın. Saklanmaya çalışmadı cesaretiyle dünyaya meydan okurcasına bakıyordu kâfirlerin ihalarına. Ve sağlam kalan sol eliyle son silahı olarak eline aldığı tahta parçasını fırlattı işgalcilerin yüzüne. İşte iman, işte cesaret korkusuz kahraman arzuladığı şehadet ayağına gelmişti.
" Mü'minler arasında Allah adına verdikleri söze sadık kalan nice yiğitler vardır. Onlardan kimileri verdiği sözü yerine getirdi (canını imanına şahit tutarak şehit oldu), kimileri de (Allah için savaşmaya devam ederek şehit olmayı) beklemektedir. Onlar (verdikleri sözü) hiçbir şekilde değiştirmediler." (ahzap 23)
Korkak, düşman terör askerleri binaya en ağır silahlarıyla ateş etmeye başladılar. Toz duman birbirine karışmış. Şehadet şerbetini içti yiğit komutan oturduğu yerde. Saklanabilirdi saklanmadı, kaçabilirdi kaçmadı. Cesaretiyle meydan okuyordu ölüme. Şehit Yahya, adeta cesaretiyle, bakışlarıyla korkak dünya liderlerine şöyle hitap ediyordu. Ey korkak dünya liderleri, biz ölümü öldürmüş insanlarız. Ama siz saltanatınız için, ölümden olan korkunuz için, bizleri yalnız bıraktınız. Ey korkak dünya liderleri ve bize sırt çeviren ümmet, bir gün o saltanatınız yok olup gidecek ve kendisinden kaçtığınız ölüm bir gün gelip sizin yakanınıza yapışacak. Bir gün sizlerde öleceksiniz.
Evet ey korkusuz, kahraman şehit. Sizleri yalnız bırakan ümmet utansın. Sizlere sırt çeviren liderler size kurban olsun. Biz Müslümanlar olarak size ahdimiz olsun son nefesimize kadar davanızı sürdüreceğiz, bize bıraktığınız mirasınıza sahip çıkacağız, o sancağınızı yere düşürmeyeceğiz. Senin destanınla büyüyecek çocuklarımız. Ey Gazze'nin korkusuz, komutanı.
Aydın Bal