Narin ve nazenin kızımızın ölüm haberi ile tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Narin'in ölümü ile acımız elbette büyük. Rabbim ailesine ve sevenlerine sabırlar versin.
Çocuk öldürme, çocuk gömme deyince önce bu âyetlerin geldiği dönem müşriklerinin yaptığını hatırlıyoruz. Müşrikler kız çocuklarını sevmezlerdi. Savaşamazlar, kazanamazlar diye, soframıza bir kaşık daha uzanacak diye ekonomik kaygılarından ötürü veya başka bir erkeğe gidecek diye ar duygusundan veya babanın malının bir kısmını alıp yabancı bir erkeğin evine götürecek diye veya kız çocuklar babalar için utançtı o dönemin müşrikleri için, kız çocuklarından kurtulmak için kız çocuklarını kumlara gömüyorlardı. Dikkat ediyor musunuz? Gerçekten bu onların Allah’ı ne kadar çok gazaplandırdığının delilidir. Diri diri toprağa gömülen kız çocuklarına hangi suçtan öldürüldükleri sorulduğu zaman. Küçükler sıralanmış, diri diri topraklara gömülerek öldürülmüş yavrular sıralanmış ve Allah cc soruyor onlara: “Tekvir 8.Ayet: (8-9) Diri diri toprağa gömülen kıza, hangi günah sebebiyle öldürüldüğü sorulduğunda."
Şimdi bizde soruyoruz narin neden öldürüldü. Narin'in ne sucu vardı minicik çocuğun. Narine kıyanlar sizin müşriklerden ne farkınız kaldı. Müşrikler bile böyle vahşivani bir şekilde kız çocuklarına kıymazdı. Keşke kötülüğün de bir sınırı olsaydı. Burada dur artık bunu yapamazsın diyen bir vicdan. Ama maalesef yok, öyle bir kötülük vahşet ki insanoğlunun, küçücük ismi gibi narin, nazenin bir çocuğa kıyarken, vicdani ruhu harekete geçmemiş, sonrasında o vicdanla topluma karışmış günlük hayatına devam etmiş. Allah'tan korkmamış, iman inanç, vicdan insanlık yok olmuş, vahşi bir canavar ancak böyle cana kıyar.
Narin ve Narin’ler artık ölmemesi için devlet somut bir adım atmalı. Ya Şeriat hükmü uygulasın ya da öyle caniler için idam getirilsin, ki bir daha Narin’ler ölmesin.
Narin bugün sadece bir ailenin çocuğu değil milyonlarca çocuğumuzdan bir tanesidir sadece. Devlet tüm imkanları kulandı maalesef ölüm haberi geldi. Üzülerek ifade etmeliyiz ki, binlerce çocuğumuz gayri meşru yollarda. Akılları beybetmekte, bilinçleri yitirmekte. Yavaş yavaş ölüme doğru sürülmekteler. Onlarla beraber aileleri de cehennemi yaşamaktadırlar. Birkaç esrar ve eroin baronlarının doymak bilmeyen ihtirasları yüzünde daha kaç çocuklarımız ölecek. Acaba devlet ne zaman adım adım ölüme giden bu gençlerimiz ve çocuklarımız için adım atacak ve harekete geçecek.
Aydın Bal
