Dünya dert, çile, eziyet ve sıkıntılarla dolu geçici olan imtihan yeridir. İnsanın asıl ebedi yaşayacağı gerçek yurdu ahirettir, ahiretede ya cennetir ya cehhemdir.
Allah cc, ayeti kerimede "Her canlı, ölümü tadar. Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz. Ve siz, ancak bize döndürüleceksiniz."(enbiya 35).
Tüm canlılar ölümden nasibini alacak ve tekrar dirilip Allah'ın huzuruna varıp hesap verecek. Miskalı zerre ne hayr nede şer kaybolur, görevli melekler insanların yaptıkları iyilikleride, kötükleride amel defterine yazarlar. Dönüşü olmayan hesap günü gelmeden bu dünyada hayata iken tevbe edip ölmeden önce hazırlığımızı yapmalıyız. O gün pişmanlığımızın bize hiç bir fayda sağlamayacağı o dehşetli gün gelmeden halis bir tevbe ile Allah'a yönelelim.
"Öyle bir günden korkun ki, o günde hiç kimse başkası için herhangi bir ödemede bulunamaz; hiç kimseden (Allah izin vermedikçe) şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz; onlara asla yardım da yapılmaz"(Bakara 48).
Çünkü mahşer günü son gündür. Herkesin Allah'ın huzurunda boynu bökük bir halde durdup, korku ve telaş içinde akibeti beklediği, Cennet ehli ve cehennem ehlini bir birinden ayıran gündür. Herkes herkesten kaçtığı senin ateşin beni yakmasın, diyerek anne evlatan, evlat anadan, baba oğuldan, oğul babadan ve eşten kaçtığı herkesin nefsim nefsim dediği o sıkıntılı ve dehşetli gün gelmeden önce tevbe edip Allah'ın ipine sımsıkı sarılmalıyız.
O gün melekler ve insanlardan da şahitler vardır. Fakat şahitlerin en büyüğü, hiç şüphesiz ki yüce Allah'tır. “Herkes ne yaptıysa, karşılığı tastamam verilir. Allah, onların yaptıklarını en iyi bilendir.” (Zümer, 70)
Gafleten kurtulmak için irkilmek gerekir. Ebedi hayatı şu fani dünyanın geçici nefsani ve arzularına kurban etmemek gerekir.
Hadid süresi 20 ayete "Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranıza bir övünme ve daha çok mal ve evlât sahibi olmakla övünmekten ibarettir. Tıpkı yağmurun bitirdiği ve ziraatçilerin de hoşuna giden bir bitki gibi, önce yeşerir sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Ahirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah'ın mağfireti ve rızâsı vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir maldan başka bir şey değildir."
Üstat Bediüzzaman “Eyvah! Aldandık. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zâyi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat, bir uykudur; bir rüyâ gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider.”
Dün geçti, bu gün geçiyor, yarın meçhul muhasebesini yaparak, hayata iken fırsat elimizdeyken ölüm gelden,
yeniden canlanmak, şeytani ve nefsani zincirleri kırıp, Allah'a salih birer kul olmak için sadakatımızı ispatlamamız lazım. Ölüm bizi uyandırmadan gaflet uykusundan uyanmalıyız.
(Aydın Bal)