Dünya içindekiler ve zaman hakkında hiçbir şey bilmediğimizi, bizim için bir nimet olduğu ve sonsuz olmadığını biliyoruz. Bedenimizin ölümsüz olmayacağını kabul etmek zorunda kaldığımız ve dünyada yaşayacağımız kadar yaşayacağız, geçici hayatın sonun da, ebedi olan bir hayat vardır. 

 

Dünyada bir şeyler elde edebilmek bir şeyler yapmak için, elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışarak, ayrılmadan önce attığımız adımların olumlu izlerini bırakmak için geldiğimizi kabul edelim. Aile bireyleriyle sonsuza kadar bir hayat sürmeyeceğini ve çocuklarımızın yavaş yavaş kendi yollarını seçeceklerini ve bu yolda biz olmasakta devam edeceklerini kabul etmemiz gerekiyor. Ve sandığımız gibi onların biz olmasakta gelip gitme özgürlüğünün de onların hakkı olduğunu kabullenmek gerek. Bütün mallarımız, evlatlarımız Allah cc bize ödünç verildiğini, bize ait olmadığını ve yeryüzündeki varlığımızın, nefesimizin sayılı geçici olduğunu kabullenmeliyiz .Artık olmadığımız yani ölüm bize geldiği zaman malların başkalarının kullanımına miras  bırakılacağını biliyoruz. Kırılganlıkları, sınırları ve ölümlü olma, geçici olma durumumuzu kabul etmek zorundayız . Hayata gözlerimizi yumduğumuzda biz olmasakta devam edeceğini, bir süre sonra bizleri unutacaklarını kabullenmemiz gerekiyor. Dünya ve dünya içindekileri için açıkca itiraf etmeliyiz ki bu dünya için insanoğlu çok mücadele etti. Ve zamanla ilgili hiçbir şey bilmediğimizi, bizim için bir gizem olduğunu kabul etmek zorunda kaldık.

Dünya çalışma yeridir.

 

Hadis-i şerifte, dünya ne güzel binektir. Ona binin ki sizi ahirete kavuştursun, buyuruluyor. Dünya mutlak manada kötü değildir. Ahiret azığını hazırlayanlar için servet yurdudur. Sonsuzluğu anlamadığımızı ve onun hakkında hiçbir şey bilmediğimizi. Bu dünya ve içinde yaşadığımız hayatı açıklamaya, anlamaya ve anlatmaya çok ihtiyacımız var. Ama anlamak için vazgeçtik ve kabul ettik ve bu yüzden çok acı çektik.  Dünya herkese aynı ve eşit bir şekilde yaratıldı, adeletsizlik, kayırmacılık, ayırımcılık torpilcilk yapmadan herkesi eşit tutmak .Dünya bir alet, bir vasıtadır. Bu vasıtayı iyi yolda kullanan kazanır, kötü yolda kullanan kaybeder.  Hayatı olduğu gibi tanımak, her şeyin geçici olduğunu ve biz burada dünyadayken, dünya için çalıştığımızı kabul etmek için kendimize çeki düzen vermeliyiz ve kollarımızı herkese eşit bir şekilde açmamız gerekiyor. Bu şekilde davranırsak adalet ilkelerini temelini atmış oluruz. Kabullenmek  ve böylece böyle sağlam bir barışı sağlayacaktır. Hayat tüm insanlara verilmiş bir hediyedir. Bu dünyada bize verilen nice  benzersiz nimetler vardır. Cömert olmayı öğrenip ve sahip olduğumuz, Allah'ın bize verdiği mallardan ve nimetlerden ailemizle, arkadaşlarımızla, akrabalarımızla, yetimlere ve çevrenizde bulunan ihtiyac sahibi, yolda kalmışlara olanlarla paylaşmayı bilelim. Allah cc ayeti kerime de "  Kehf Suresi, 46. ayet: Mal ve çocuklar, dünya hayatının çekici-süsüdür; sürekli olan 'salih davranışlar' ise, Rabbinin Katında sevap bakımından daha hayırlıdır, umut etmek bakımından da daha hayırlıdır"