Halk arasında Yerli Malı olarak bilinen Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası her yıl 12-18 Aralık arasında Türkiye’de bütün okullarda kutlanan ülkemizin üretimi ve geleceği için önemli bir yere sahip belirli gün ve haftalardandır.
Yerli Malı kavramı 1. Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik bunalımın ardından yabancı ülkelere para akışının önünün kesilmesi, toplumsal tutum bilincinin oluşması, yerli üretime teşvik ve destek amacıyla 1923 yılında Atatürk’ün başkanlığında İzmir İktisat Kongresinin toplanması ve kongrede; yurdun bağımsızlığının korunması, yerli malların üretilmesi ve kullanılmasının kararlaştırılmasıyla ortaya çıkmıştır. 12 Aralık 1929 tarihinde dönemin başbakanı İsmet İnönü tarafından TBMM’de bir konuşma yapılmış konuşmada; ulusal ekonomi, yerli malı ve tutumlu olma konusunda insanlara bilgiler verilmiş, çiftçiler bu konuda bilinçlendirilmiştir.
Yerli Malını kullanmamız sayesinde paramız ülkede kalır başka ülkelere gitmez böylece ülkemizde kalan para ile yatırım yapılabilir, fabrikalar ve iş yerleri açılarak üretimin arttırılması ile işsizlere istihdam olanağı sağlanır. Çünkü yerli malı ekonomik bağımsızlıktır. Yerli üretim, ülkelerin dışa bağımlılığını azaltır. Bir ülkenin kendi ürünlerini üretebilmesi, dış alıma olan gereksinimi azaltır ve dış ticaret dengesini iyileştirir. Yerli üretim arttıkça ülkenin ihtiyacı olan ürünler elde edilir, ülke içinde ihtiyaç kadarı mal satıldıktan sonra başka ülkelere de dış satım yapılıp ülkenin ekonomisine katkı sağlanabilir. Bu durum, ekonomik istikrarı ve bağımsızlığı arttırır. Yerli üretim, yerel işgücünün istihdam edilmesine teşvik eder.
Yerli malı üretimine en büyük destek ve pay devlete düşmektedir. Devlet, yerli malı üretime yeterli desteği sağlamalı bizler de üretici olarak topraklarımızda üretebileceğimiz ürünleri en iyi ve kaliteli şekilde üretmeli, tüketici olarak da yerli malını alıp tüketmeli üreticilerimize destek olmalıyız. Nitekim ülkemiz, orta kuşakta olması ve dört mevsimi yaşaması sebebiyle her türlü ürünün üretimine elverişlidir. Ülkemizin avantajlı bu durumu iyi kullanılırsa ve devlet de bunu desteklerde ülkemizin topraklarında yetişebilen hiçbir ürünü alıp dış ülkelere bağımlı olmamıza gerek kalmayacaktır.
Üretime gereken önemi vermeli ve yerli malını tercih etmeliyiz, çünkü yerli malını tercih edersek ülkemizin bağımsızlığını ve egemenliğini koruruz. Yerli malı üretim ve tüketimi, daha kaliteli, daha sağlıklı ve daha güvenli malların üretilmesine, olanak sağlayacağı için yoksulluğun giderilmesine, ekonomik refahın artmasına huzurun sağlanabilmesine katkı sağlar.
Özellikle dünyada savaşın ve kaosun hüküm sürdüğü bu dönemde yerli malına daha çok önem verilmesi, üreticinin ve çiftçinin desteklenmesi ve halkın yerli malı kullanımı konusunda bilgilendirilmesi gerekmektedir. Şunu unutmamalıyız ki üreten bir toplum güçlüdür, dışa bağımlı değildir ve kimse o toplumu yıkamaz.