Bireyler, kulak içinde biriken kirleri gidermek için genellikle kulak çubuğuna başvururlar. Ancak kulak çubuğunun hatalı kullanımı ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Uzmanlar, bilinçsizce kullanılan kulak çubuklarının büyük bir risk oluşturduğunu belirterek uyarıyorlar.
Bölge, tozlu bir havaya sahip olduğundan dolayı kulak içi kir birikimi daha sık görülür. Dr. Durucu, pek çok insanın kulak içi kir problemi yaşadığına dikkat çekerek hastaların yaklaşık beşte birinin yaz aylarında kulak kirinden kaynaklı sorunlarla başvurduğunu ifade etti.
Hastaların kulak içinde biriken kir nedeniyle genellikle dolgunluk hissi, işitme kaybı ve hafif ağrı şikayetleriyle geldiğini belirten Dr. Durucu, bu tür başvuruların çoğunlukla sabah saatlerinde yoğunlaştığını, çünkü hastaların sabahları duş aldığını ve bu durumun kulak içi kirin sıvı ile temas etmesi sonucu kulak tıkanıklığına yol açtığını belirtti.
Hasta sabahları kulağında tıkanıklık, dolgunluk veya hafif ağrı hissi yaşadığında, Dr. Durucu'ya göre ilk yapılması gereken şey hekime başvurmak olmalıdır. Durucu, "Hastalarımızın başvurduğunda bazen kulak kanalının tamamen, bazen de kısmen tıkandığını gözlemleyebiliyoruz. Kulak içi kir biriktiğinde, hastalarımız kulaklarını içine yanlışlıkla cisimler sokarak açmaya çalışıyorlar, ancak bu yöntem sağlıklı değil. Bu şekilde yapıldığında kulak kanalına zarar verebilir, kanalı çizebilir ve enfeksiyonlara yol açabilir, sonuç olarak şiddetli ağrılar yaşanabilir. Bu noktada, kulak kirini temizlemek daha zor bir hale gelebilir" diye açıkladı.
Dr. Durucu, "Bilinçsizce kulak içine damlatılan zeytinyağı, enfeksiyonun yayılmasına neden olabilir" şeklinde uyararak, bazı hastaların kulak içine farklı maddeler damlattığını, bunların arasında zeytinyağı, kantaron yağı gibi maddelerin bulunduğunu belirtti. Ancak bu tür uygulamaların da yanlış olduğunu vurguladı. Kulak kirinin gerçekten kir olup olmadığını anlamak zor olabilir ve bazen kulak kirine benzeyen enfeksiyonlar da benzer belirtiler verebilir. Bu nedenle, bilinçsiz uygulamaların bu tür durumları daha da kötüleştirebileceğine dikkat çekti.
Hastaların kulak çöpleri ile kulak içini karıştırdığında, kirin kulak kanalından kulak zarına doğru itildiğini belirten Durucu, böyle bir durumla karşılaşıldığında yapılması gerekenin ilk olarak bir uzmana başvurmak olduğunu söyledi. Durucu, "Kulak kirini saptadığımızda ve kir sınırlıysa, özel aletler kullanarak kirin çıkarılmasıyla sorunu hızlıca çözebiliriz. Aspiratör gibi vakumlama yöntemleri bu amaçla kullanılır ve oldukça etkilidir. Ancak kir sert ise ve kolayca çıkarılamayacaksa, gliserin, oksijenli su gibi karışımlar kullanarak bir süre hastanın bu maddeleri kullanmasını sağlayabiliriz. Bu, kirin yumuşamasına ve daha sonra ağrısız bir şekilde çıkarılmasına yardımcı olur. Hastamız bir hafta veya on gün boyunca bu yöntemi kullanıp tekrar bize geldiğinde, kirin daha rahat çıkarılabildiğini gözlemleyebiliriz" şeklinde açıkladı.
Dr. Durucu, eskiden kulak yıkama yönteminin kullanıldığını ancak kulak zarı delik olan hastalarda olumsuz etkilerinin olduğunu hatırlattı. Bu nedenle, kulak içi temizliklerde aspiratör gibi vakum yöntemlerinin tercih edildiğini belirtti ve bu yöntemlerin oldukça etkili olduğunu vurguladı.