Klavyemin başına geçtiğimde doğrusu hangi kelimelerle başlayacağım konusunda karar vermek kolay olmadı. Bir şeye başlamak güçtür ama onu sürdürmek daha da güçtür.
Köşe yazarlığına doğru attığım bu ilk adımlardan dolayı biraz heyecanlı ve biraz da tedirginim. Evet, doğru duydunuz: bu benim İlk köşe yazım. Devamında gelecek köşe yazılarımda Anadolu'nun derinliklerinde, tarihle yoğrulmuş bir ilçeye doğru yelken açıyoruz: Bismil. Yaklaşık 120 bin nüfuslu bu ilçenin denizden yüksekliğinin 550 m olduğunu okudum. Sizin yerinizde olsam Bismil'den atlamazdım. Çünkü denize ulaşana kadar muhtemelen ölmüş olacaksınız. Neyse, her köşesinde tarih kokan bu topraklarda birlikte gezeceğiz. Elimden geldiğince Bismil'in tarihini ve sosyokültürel özelliklerini sade, anlaşılır ve samimi bir dille anlatmaya çalışacağım. Kuru kuruya geçmeyeceğim elbette. Bunun için sıradan özelliklerini ilginç hale getirmeye, farklı bir pencereden bakacak, kıyıda köşede kalmış özelliklerine değineceğim. Amacım Bismil ilçesini önce kendim sonra da sizlerin tanımasını sağlamak. Bunu yaparken elbette kendi görüşlerimi de katmayı ihmal etmeyeceğim. Yani demek istediğim bu yazı resmi, objektif bir yazı değil öznel, subjektif ve 7'den 70'e herkese hitap eden bir yazı olacaktır.
Sevgili okurlar! Giriş yazısı olması hasebiyle bu yazıya başlama gerekçemi, amacımı ve hislerimi sizinle paylaşmak istedim. Sonraki yazıda Bismil'in ilk durağında buluşmak üzere…
Sevgiyle kalın!