İsveç'in 29 Haziran 2022'de NATO üyeliği için resmi başvurusu ve 5 Temmuz 2022'de 30 NATO üye ülkenin onayı ile başlayan süreç, 28 Haziran 2023'te İsveç'in NATO'nun 32. üyesi olarak kabul edilmesiyle sonuçlandı. Bu tarihi olay, Avrupa ve küresel güvenlik açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Peki bu adımın ne gibi bir anlamı bulunmakta? Gelin bunu farklı açılardan mercek altına alalım.
İsveç, 1800’lü yıllardan beri 200 yılı aşkın süredir tarafsızlık politikası izlemekteydi. Fakat Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, İsveç'in güvenlik algısını kökten değiştirdi. Rusya'nın saldırganlığı, İsveç'in savunmasızlığını gözler önüne serdi ve NATO şemsiyesi altına girme ihtiyacını doğurdu.
İsveç'in NATO üyeliği, İskandinav ülkelerinin güvenliğini pekiştirmektedir. Finlandiya'nın da NATO'ya üye olmasıyla birlikte Baltık bölgesi NATO koruması altına girmiş oldu. İsveç'in üyeliği, NATO'nun kuzey kanadını güçlendirerek Rusya'ya karşı caydırıcılık oluşturmaktadır. Bu üyeliğin en önemli sonuçlarına şöyle değinebiliriz. NATO'nun istihbarat ve erken uyarı sistemlerinden yararlanması, NATO'nun deniz ve hava tatbikatlarına katılarak askeri yeteneklerini geliştirme imkânı elde etmesi. NATO'nun ortak alımlarından ve savunma sanayi iş birliklerinden faydalanabilme imkânı.
İsveç'in NATO üyeliği, savunma yatırımlarında artışa yol açtığı çok açık şekilde görülebiliyor. Bu da Avrupalı devletlerin kendi güvenliklerinin artık tehdit altında olduğunu fark etmesi ve bu güvenliklerini güçlendirmek adına giriştikleri silahlanma faaliyetlerinin Avrupa’da gergin bir havanın hâkim olmaya başladığını gösteriyor.
Kısaca toparlamak gerekirse şunları söyleyebilirim. İsveç'in NATO üyeliği, Avrupa ve küresel güvenlik açısından önemli bir gelişmedir. Bu durum, İsveç'in ve Baltık bölgesinin güvenliğini pekiştirmektedir. NATO'nun kuzey kanadını güçlendirerek Rusya'ya karşı caydırıcılık oluşturmaktadır. İsveç'in üyeliği, NATO'nun genişleme sürecine ivme kazandırarak ittifakın küresel etkisini artırmaktadır.