Gazeteci ne yapar?" Sorusuna cevap bulmak, günün şartlarında farklı cevaplar çağrıştırır.
Muhalifet tarafını tutarsanız, iktidarın doğru yaptıklarını da yanlışlar küfesine atarsınız.
İktidar tarafında iseniz, muhalefettin doğru eleştirilerini görmezden gelir, iktidarı eleştirilmez bulursunuz.
Bizim yazılarımızı okuyanlar şaşırıp duruyor.
Kendi partilerine dair olumlu yazılar kaleme alınırsa" iyiyiz" doğrusu. Başka eleştirilerimiz varsa, " kötü adamız" kısacası.
Gazeteciyiz, biz.
Halkın nabzını yoklar, vatandaşın aynası olma görevini hakkıyla yerine getiririz.
Ekonomik gidişatın kötü olduğunu yazarsanız, FOX TV, her şeyin iyi olduğunu belirtseniz A HABER seyrettiğinize karar verilir.
Biri yabancı, öbürü yerli TV Kanalı.
Halk TV seyrederseniz CHPli, TV 5 ise SAADETli bilinirsiniz.
İsmi yabancı- yerli Doğan Holding Meyvesi CNN TURK, el değiştirince AK Partili olur.
BENGÜ TV, milliyetçi kanaldır, doğrudan MHPlisiniz.
Meltem TV, Bağımsız Türkiye Partisi eksenli.
Ulusal TV, "Vatan Partisi" demek.
Gazetecisiniz, işte.
Gazete tirajları, dibe vurunca internet gözdeleşti.
Her gazetenin kendince ideal bir partisi var, kuşkusuz.
Bu gazeteleri, TV Kanalları gibi sıralamayalım.
Günün ya da haftanın seyrine göre yazılar yazarız, doğrudan.
Konu siyaset olunca dengeler hemen değişiyor.
Süleyman Demirel, " Dün dündür bugün bugündür" dememiş miydi?
24 Saatin siyaset için uzun zaman olduğunu ifade eden kendisiydi.
Biz, gazeteciyiz.
Yaptığımız haberleri, yorumsuz aktararırız.
Köşe yazarlarımız, istedikleri konuda yazmakta bağımsız ve özü gürdür.
Biz gazeteciyiz.
Ismarlama haber yapmadık, seyrimizde.
Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna kanaat getirirsek, onu ifade ederiz.
Biz gazeteciyiz.
Muhalefet partilerine de iktidar partilerine de aynı mesafedeyiz.
Partinin küçüğü ya da büyüğü olmaz, her parti ilkeleri belli, çizgileri aşiķâr siyasî oluşumlar.
Biz gazeteciyiz.
TV'lerde muhabbet tellâllığı yapanlardan değiliz, olmadık.
Her şeyden anlayan, bilmediği bir şey olmayan dört-beş ismin altında gazeteci ibaresini tasvip etmiyoruz, TV'lerin horoz döğüşü programlarında.
Biz gazeteciyiz.
Hangi partiden çağrılsak, farklı program çakışmazsa mutlaka gideriz, davete.
Hiç bir zaman parayla pulla haber yapmadık.
Biz gazeteciyiz.
Halkın sesiyiz.
Milletin kulağı ve nefesiyiz.
Bizim yandaş ya da candaş yönümüz yok.
Kimseler sevinsin, coşsun merakında değiliz.
Kimseler üzülsün, istemeyiz.
Bizim siyaset yazılarımız böyle değerlendirilmeli.
At gözlüğü ile bakmadık, olana ve bitene, bakmayacağız.
Anlaşılmayan tarafımız, bu doğrusu.
Emekli memura yapılan % 25'in emekliyi incittiğini de söyleriz, çalışan memurun en düşük maaşının 22.000 TL olmasının gereken olmasını da.
Biz gazeteciyiz.
Bir memur emeklisinin kirada olduğunu düşünmeyen yok.
En az 22.000 TL alan memur ile 10.000 TL alanın kasaptan, marketten, pazardan farklı fiyatla alışverişi söz konusu değildir.
Kalkıp, şartları zorladık TUİK üstü zam verdik, demenin yenilir yutulur yanı yok, olamaz.
Emekli memurun durumu ortada iken, yan çizme şık değil, doğru olan bu.
Bu yazıyı, %25 zammı sonrası kaleme aldık, beklettik, değişiklik olunca yayınlamak üzere.
Değişiklik olursa haklı yönümüz ortaya çıkar. Farklılık olmazsa vatandaşın tepkisi karşılığını bulmamıştır.
Siz, bu yazıyı okurken, yazma üzerinden on gün geçmiş olacak.
Şimdi muhalefet partileri bizi alkışlayacak mı?
Böyle bir beklentimiz yok, asĺında.
Biz, vatandaşın sesiyiz.
Gazetwmiz ve köşemiz, vatandaşın aynası.
Biz gazeteciyiz.
Doğrusu hatamız da olur, insanız nihayetinde.
Gerektiğinde özür de dileriz, yanlışlık yaptığımızda.
Gelin görün ki hiç bir tarafa vicdanımızı parayla pulla, mevkî ve makamla satmış değiliz.
Dedik ya, biz gazeteciyiz.