Biliyoruz... Görüyoruz... Anlıyoruz hepimiz... Ülkenin içinde bulunduğu durumun bizleri derinden yaraladığının FARKINDAYIZ!
Eğitim sisteminin öğrencilerin ilgi alanlarına yönelik sınamalarda bulunmadığının
FARKINDAYIZ!
Ahlaki değerlerimizin toplumun yönelimlerine göre şekillenmeye başladığının
FARKINDAYIZ!
Özgürlük ve medeniyet adı altına sığınmış insanların artık hiçbir saçmalığı yapmaktan çekinmediğinin
FARKINDAYIZ!
Rekor decede artan maliyetlerin, insanı evine ekmek götürmekten mahrum bıraktığının
FARKINDAYIZ!
Sosyal medya mecralarının, insanlara artık her türlü şeyi mübah kılma çabasında olduğunun
FARKINDAYIZ!
Depremin gerçeğimiz olduğunun ve en ufak sarsıntıda geri dönüşü olmayan durumlarla karşılaşabileceğimizin
FARKINDAYIZ!
Bir avuç mal mülk için birbirimize verdiğimiz zaranın telafi edilemeyeceğinin
FARKINDAYIZ!
Yaşlılara göstermediğimiz merhamete, bir gün bizlerin de muhtaç kalabileceği ihtimalinin
FARKINDAYIZ!
Şükür etmeyi unuttukça sahip olduklarımızın bizlere birer diken gibi batmaya başlayacağının
FARKINDAYIZ!
Farkındayız da neden o zaman yaşıyoruz tüm bu durumları? Madem ki toplum olarak her şeyin bilincindeyiz ne o zaman tüm bu tantana?
Yalnızca farkında olmak asla bir şeyleri hakkıyla değiştirmeye yetmez, yetemez! Bir yerden bir şekilde başlamak lazım. Normalleştirme çabaları hiçbir zaman çıkış yolu olmayacak! Gözümüzü açmamız, bir an önce icraata geçmemiz şart. "Elimden bir şey gelmez." demek hiçbirimizi haklı çıkarmaz. İki günlük şu fani dünyada yolunda gitmeyen birşeyleri düzeltme yolunda gayret göstermiyorsak ne diye yaşıyoruz peki?
Yaşadıklarımız ve bizzat maruz kaldıklarımızı normalleştirip bir köşeye çekilmek için mi?
Durup biraz düşünmeye ihtiyacımız var. Acaba gerçekten bir köşeye çekilip olanları izlemeye vicdanımız el veriyor mu diye...