Herkese selamlar. Yazılarımı takip edenler bilir genellikle güncel olmayan, geniş zaman dilimlerini kapsayan ve maneviyata yönelik konularda yazıyorum...
Bu yazımda biraz daha içimizden ve temel olan bir meseleye değinmek istedim. Aslında bahsedeceğim konu, yöremizde hemen herkesin kanayan yarası. Ama fark ettim ki isyanlar, sitemler fazlasıyla olduğu halde açıkça dile getirilemiyor. İnsanımızın çekindiğinden midir, geleneği bozup garipsenme korkusundan mıdır bilmiyorum, dile getirmediği bu konuyu kaleme almaya ve düşüncelerimi açıkça sizinle paylaşmaya karar verdim.
Ölümün Allah'ın emri olduğunu ve yeryüzünde yaşayan her nefsin bir gün ölümü tadacağını biliyoruz hepimiz. Bismil’de de vefat eden yakınlarının ardından taziye yemekleri düzenleyen birçok aile var. Ama ben, benimle aynı fikirde olup söylemeyen çoğu kişi gibi taziye yemeklerinin kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Sırf yemek verebilsinler diye borca girenleri mi dersiniz, acısını yaşayamayanların oradan oraya hizmet etme mecburiyetinde kalmalarını mı dersiniz, yoksa taziyeye geldiğini unutup bir restorana gitmişçesine davrananları mı dersiniz... Vallahi ayıp ya bu yapılan! Hizmet görmesi gereken sevdiğini kaybeden acılı insanlar. Baş sağlığı dileyip her zaman yanlarında olduğunu hissettirdikten sonra kalkar gider insan, saatlerce oturmak nedir! Gelenek değil bu. Düpedüz ızdırap! Yapmayın lütfen, hayır yapmayı istemek başka, kendinizi zora sokmak bambaşka bir durum. Düşüncelerimi açıkça anlatabildim sanıyorum. Dileyen elbette yine verir taziye yemeğini diyecek lafım yok ona. Ama insanları biraz anlamaya çalışın. Biraz empati kurun ve hak verin. Taziye yemeği vermeyen, hayratını başka şekilde yapan insanlara da acayip bir gözle bakmayı bırakın rica ediyorum! Acısını yaşayan bilir, tarifsiz bir şeydir bu durum. Hani derler ya bazı acılar tarifsizdir diye... öyle işte. Yük olmayı değil, destek olmayı, acıları paylaşmayı öğrenmemiz lazım. Gözü yaşlı, yüreği buruk bir biçimde hizmet eden insanları bence artık hiçbirimiz görmek istemiyoruz. Haksız mıyım?
Demem o ki biraz anlayış... Hepsi bu.