İnsan hayatının dönüm noktaları olur. Bir diğer deyişle sınandığı imtihanlar…
Bir söz okumuştum: Kişi dünyaya mutlu olmak için gelmediğini anladığı vakit mutlu olur diye. Çok doğru. Hep bir beklenti hep bir hayat tasarısı içerisindeyiz. Ömrümüz, mutluluğu arama yolunda, karşılaşılan olaylara doğru tepki verebilme gayretindeki imtihanlar ile geçiyor. ŞİKAYETİM YOK çünkü bu dünyaya geliş amacı aranırken, kendini bulma yolculuğunun, varılacak sonuçtan çok daha değerli olduğuna kanaat getirdim...
Hayatın bizleri tabi tuttuğu imtihanlara İSYANIM da YOK. Asıl karakteri ortaya çıkaran etkendir bu sınavlar. Bugüne kadar İyi ve kötü arasında bir seçim yapma mecburiyetinde kalmamış birine 'iyi' diyebilir misiniz? Ya da sınanmadığı günahın masumu sayılabilir mi bir kimse? Karşı konulamaz bir akışın tam kalbindeyiz. Öylesine hızlı akıyor ki zaman, insandan su gibi akıttığı saatlerle, yıllara nispet yaparcasına intikam alıyor sanki. Bu hızlı sürüncemede çoğu zaman sınava tabi tutulduğumuzun bile farkına varamıyoruz. Kabul ediyorum, kimi sınamalar tahammül seviyemizin doruklarında geziniyor. İNKARIM YOK. Lakin üstünlüğün takvaya bağlandığı bir yolun asfaltını oluşturan asıl şey sabır değil midir? Velhasıl asıl ölçüt sabır yolunda karşılaşılan zorluklara gösterilen dirayettir. Bu yolun yolcusu olmayı beceremez herkes. Farkındalık lazım bizlere, imtihanların bilincinde olmak için. Ardından mutluluğa mani olarak yaşam sınamalarını birer engelmişçesine görmeyecek bir bakış açısı. Ve bir de sabır yolunda olgunlaşması için çaba sarf edilen sağlam bir karakter. Bu kombinasyona entegre olmayı başardığımız vakit ideal kişiliğimize ulaşmış olacağız. Bunları niçin kaleme alıyorum, niçin ideal kişiliğimize ulaşmaktan başka çaremiz yok, çünkü...
Dünya iyi bir yer değil. Keşke 'adalet' dediğimiz, bir kelimenin altı harfi ardında mahkum olmasaydı. Keşke insan olabilmenin düşünce ile değil icraatla gerçekleşebileceğinin farkına varabilseydik. Çocukların vahşice katledildiği, dünyayı inleten zulümlerin görmezden gelindiği, edebin ve ahlakın sadece din kültürü kitaplarında kaldığı ve sırf maddiyatı yüksek diye kimilerinin aşikar bir şekilde kayırıldığı bir zamandan beklentim olmadığı gibi düzeleceğine dair bir İNANCIM da YOK.