Bir ufuk çizgisinin varlığında hisler tabiatının en üstün doruklarında yaşananlara verilen addır görmek. Umuda bağlı bir halatın her inişinde daha da derinlere indiği sesin yakarışlarıdır bizlerin duymadığı, bilmediği ve anlayamadığı... Bir çift gözün gördüğü halde hiçbir şey görmemesi; algısızlığı, umursamazlığı bu denli benliğine kazıması görme kapsamına girenlerden sayılamaz.
İçten, samimi ve kalpten bir bakış zemherilerin kapılarını iki göze bağlı kalmaksızın aralar. Bu arayış öylesine icraat barındırır ki hiçbir fırtınaya yelkenlerini indirmez, teslim olmaz, boyun eğmez...
Bağlılık, bir çift çukurdan bağımsız ilerleyişinde 'kalp gözü' denilen hissiyatın aydınlattığı yolda belirir. Bir gözün görmediği, kavrayamadığı hususlar görmeyen gözlerin gördükleriyle yeni ayrıca daha sağlam bir kalıp içerisinde yoğurulur ve yorumlanır. Tahassüre bürünmüş bir yağmur misali kimi görür ve izler kimi de göremediği halde görür, yaşar, hisseder. Kelepçelenen
düşüncelerin kapsadığı birçok durum 'empati'nin kollarını da kelepçelemiş, öylece gözümüzün önünde karşımızda duruyor. Ne zaman ki bir anlığına kendimizden
soyutlanıp göremeyen gözlerin yerine yerleşirsek işte o zaman kelepçeler müebbetten bir daha kenetlenmemek üzere kırılır . Engeli olan işlevini yerine getiremeyen iki tane göz değil, eşgüdüm yoksunu zihinler ve onların sözde olması gerektiği gibi yadırganmış dayanaksız fikirleri. Bir halat sarkıtıp da indik mi engelsiz gözlerin dehlizlerine! Bir dakikalığına gözlerimizi kapalı tuttuk mu durumlarını kavrayabilmek için? Yalnızca bir kere olsun onların engelsiz bireyler olduğuna inancımızı ve benliğimizi ikan edebildik mi?
Noksanlığımızın aldırmaz duvarları arasında
Belki de çoğumuz hiçbir şeyden habersiz yaşamlarımıza devam ediyoruz." Devam ediyoruz!" kulaga ne kadar da empatiden yoksun, genelleme kılıfları içerisindeki bir cümle gibi geliyor değil mi? İnsanlık ve toplum olarak şunu öğrenmemiz gerekiyor ki engel, görmemekten değil görmezden gelmekten gün yüzüne çıkar. Bu bağlamda bizler, müptezelliklerin rehin aldığı yaşamlarımızı biraz olsun ışığa çıkarmak için, birtakım sorumluluklar üstelenmekten mesulüz. Herhangi bir an bu düşünceler gören iki gözün kalemi kâğıtla buluşturduğu sırada yazıldı belki. Yazılırken olabildiği sürece açık tutulmaya çalışılan kalp gözü bir kez olsun işlediği farkındalıkla bir kalbi tepretebildiyse o zaman insanlıktan bir engel daha kaldırılmış demektir. Bir engel ve sonra bir engel daha...
Dünya bir umut böyle yaşanılabilir hale gelebilir ancak. Anlamaya çalışarak. Şimdi sen, bu naçizane düşünüşü okuyan büyüğüm, akranım, küçüğüm.................................. Görmezden
Gelerek yaşamını sürdürecek misin yoksa yaşadığın sürece bir çift gözün yerine getirebildiğinden çok daha fazlasını yapabilme gönüllülüğünü mü göstereceksin? Karar senin.