Bilindiği üzere üniversite sonuçlarını bekleme maratonu sona erdi. 19 Ağustos akşam saatleri itibariyle de yerleşen öğrenciler hangi üniversitenin hangi programına yerleştiklerini öğrenebildiler. Geçen dikkatimi çeken bir haber ile karşılaştım...
Eski sistem olsa barajı geçmeye dahi yetmeyecek bir puan ile (166) Boğaziçi Üniversitesi Fizik bölümü (İngilizce) kazanılmış. Güya bu yerleşme 34 yaş ve üzeri kadın kontenjanından faydalanılarak gerçekleşmiş. Kadınlara yönelik pozitif ayrımcılıkların olması elbette güzel bir durum hatta tüm toplumlarda buna özen gösterilmeli ona lafım yok. Ama cidden bu kadarının da çok fazla olduğunu düşünüyorum! Geçen senelerde olsa 180 barajını geçmeyen bir puanla bu yıl Boğaziçi Üniversitesine alım yapmak ne demek! Ben artık işin vicdani boyutunu sorgulama raddesine geldim. Mademki kadınlara bir ayrıcalık tanınmak istendi o zaman tutarlı bir karar alınılması gerekirdi! Hiç kimse kusura bakmasın bir kısım öğrencinin bir bakıma hakkına girildiği kanısındayım. O bölümü yüksek puan alan öğrencilerden bir kimse tercih etmediği için 166 puan ile alım yapıldığı söyleniyor. Yine de çok bir şey fark eder mi? Hele ki Boğaziçi birçok öğrencinin hayallerini süslerken. Sistem gerçekten orta yolu tutturma konusunda epey bir sıkıntılı. Asla mantıklı yapılan bir yerleştirme değil bu! Masalarda dirsek çürüten; dersten, kitaptan gözleri artık bulanık görmeye başlayan öğrencilerin alın terine yapılan bir saygısızlık olarak görüyorum bu durumu. Konu hangi bölüm olduğu değil, hangi üniversite olduğu. Bilmiyorum, artık söyleyecek çok da bir şey var mı... Tepki gösteriyor olmak bile ne yazık ki çoğu zaman bir şeyleri düzeltmeye, yoluna koymaya yetmiyor. Son olarak küçük bir karşılaştırma yaparak bitireyim:
Boğaziçi Ü. Fizik Taban Puan: 511
Kontenjan ile yapılan kabul puanı: 166
Daha da diyecek bir şeyim yok...