Diyarbakır'da kışın gece aralıklarında etkili olan soğuk hava, kent genelinde hayatı olumsuz etkilemektedir

Hava sıcaklıklarının sıfırın altına düşmesiyle birlikte araçların camları buz tutmakta, yollarda ve kaldırımlarda donma olayları görülmektedir. Özellikle sabahın erken saatlerinde işe ve okula araçlarıyla  gitmek zorunda olan vatandaşlar için buzlanma nedeniyle zorluklar yaşamakta ve bizler bu durumdan çok soğuk diye şikayet etmekteyiz. Gelin zaman tünelinde biraz geriye gidip Sarıkamışa  gidelim. 
 


Osmanlı imparatorluğu 2 Ağustos 1914 yılında Almanya ile yaptığı ittifak antlaşmasından sonra  Türk bayrağı çekilip, daha sonra Yavuz ve Midilli adını alacak iki Alman savaş gemisi, Karadeniz'deki Rus limanlarını bombalayınca Rusya,30 Ekim 1914'te Osmanlıya savaş ilan etti. Rus Kafkas Ordusu, Ağrı sınırı üzerinden Pasinler'e kadar ilerledi. Bu saldırı, Köprüköy'de durduruldu. Üçüncü Ordumuz

3-9 Kasım 1914'te Köprüköy Meydan Muharebesi'nde Rus ordusunu yendi.

Köprüköy Nazırı Enver Paşa, Alman kurmay ve generalleriyle Erzurum'a geldi. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa'nın, bu mevsimde harekât yapılamayacağı, taarruzun bahara bırakılması tavsiyesinde bulunmasına rağmen Enver Paşa,onu görevden almış, Üçüncü Ordu Komutanlığı vazifesini kendi üzerine alarak 18 Aralık 1914'te kıtalara taarruz emrini vermiştir. Taarruza iştirak eden birliklerin büyük bir kısmı Arabistan'dan geri çekilen, Güneydoğu Anadolu'dan sevk edilen, sıcak iklime alışık olan, teçhizatları yönünden kış şartlarına uygun olmayan birliklerdi.          
 


     Üçüncü Ordu'nun üç kolordusu,24 Aralık'ta eksi 39 derece soğukta "Büyük Sarıkamış Çevirme ve Kuşatma Harekâtı"na başladı. Bazı kıtalar,24-25 Aralık gecesi Sarıkamış'a ulaşmayı başardı. Ancak üniformaları olumsuz hava şartlarına uygun olmayan askerler daha savaş başlamadan Sarıkamış'ta şehit düşüyordu.
 

Enver Paşa verdiği kararın nelere mal olacağını fark edince. Donanma Komutanı'na bile haber vermeden Sarıkamış'taki askerlere kışlık üniforma ve erzak göndermek üzere 3 yük gemisi hazırlattı. Enver Paşa'nın planına göre içinde 3 bin asker, 3 keşif uçağı, Teşkilatı Mahsusa (o yıllardaki istihbarat teşkilatı) tarafından Kafkasya'daki Türkleri örgütleyerek Rusya'ya karşı isyan çıkartmak amacıyla eğitilmiş ajanlar, cephedeki askere dağıtılacak kışlık kıyafet ve erzak bulunan Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer, Mithad Paşa isimli sivil 3 dev yük gemisi İstanbul'dan yola çıkarak Karadeniz üzerinden Trabzon Limanı'na ulaşacaktı. Gemilerle Trabzon Limanı'na varan askerler, ajanlar ve malzemeler karayolu ile çok hızlı bir biçimde Erzurum'a oradan da  Sarıkamış'a ulaştırılacaktı.  Fakat Enver Paşa yine büyük bir hata yapmıştı! Donanma'nın kuralları gereği askeri personel taşıyan yük gemilerine olası düşman saldırısına karşı mutlaka bir, hatta birkaç savaş gemisi eşlik ederdi. Ancak Enver Paşa'nın ani kararıyla İstanbul Boğazı'ndan demir alan bu 3 kuru yük gemisine hiçbir savaş gemisi koruma yapmıyordu. Söz konusu 3 gemi Zonguldak açıklarına geldiklerinde karşılarında dev gibi Rus savaş gemilerini buldu. Ruslar Zonguldak'taki kömür madenlerini bombalamış, üslerine dönüyorlardı.
 

Ruslar kucaklarına düşen bu 3 yük gemisine Kandilli-Ereğli açıklarında ateş açtı. 3 yük gemimiz içindeki 3 bin asker ve Sarıkamış'a götürülen malzemelerle birlikte çok kısa süre içinde denize gömüldü. Beklenen destek birliklere ulaşmayınca bunun üzerine 3-4 Ocak 1915 gecesi kış daha da şiddetlendi. Fırtına ve yağan kar, yolları kapatıp çadırları yıktı. Ardından dondurucu soğuklar bastırınca 150 bin kişilik ordumuzun 60 bini donma, 78 bini dizanteri-tifo gibi hastalıklar neticesinde hazin bir şekilde şehit oldular. Yüce Rabbim ecdatlarımızın makamlarını cennet eylesin. Hepsini rahmet ve minnetle anıyoruz.  Ruhları şad olsun.