KÖŞE YAZISI Sonbahar grip ve soğuk algınlığı virüslerden korunma yolları
Grip ve soğuk algınlığı virüslerinin neden olduğu, genellikle yıl içerisinde sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başına kadar olan dönemde daha sık görülen oldukça bulaşıcı hastalıklardır. Her yıl çok sayıda insanı etkiler ve hastalandırır.
Bu nedenle her yıl sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başı arasında çok sayıda kişide görülen bu hastalık mevsimsel grip olarak ifade edilmektedir. Grip ve soğuk algınlığı, her ikisi de bulaşıcı solunum yolu hastalıklarıdır, ancak farklı virüslerin neden olduğu hastalıklardır.
Soğuk algınlığı ve grip birçok ortak belirtiye sahiptir, bu nedenle yalnızca belirtilere dayanarak bunları birbirinden ayırmak zor olabilir.
Soğuk algınlığının belirtileri genellikle gripten daha hafiftir.
Kişinin grip olup olmadığı özel testlerle anlaşılabiliyor. Gribin belirtileri ve semptomları arasında ateş veya ateşli hissetme, titreme, öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı veya tıkanıklığı, kas veya vücut ağrıları, baş ağrıları ve yorgunluk yer alabilir. Soğuk algınlığı semptomları ise genellikle grip semptomlarından daha hafiftir. Soğuk algınlığı olan kişilerde burun akıntısı veya tıkanıklığı olma olasılığı daha yüksektir. Soğuk algınlığı genellikle ciddi sağlık sorunlarına yol açmaz.
Soğuk algınlığı yaygın bir hastalıktır. 200'den fazla farklı virüs soğuk algınlığına neden olabilir. Muhtemelen hayatımız boyunca diğer hastalıklardan daha fazla soğuk algınlığı geçiriyoruzdur.
Yetişkinler yılda iki ila üç kez soğuk algınlığına yakalanırken, küçük çocuklar yılda dört veya daha fazla kez soğuk algınlığına yakalanır.
Soğuk algınlığı,
özellikle kahvelerde,camilerde,sınıflarda ve işyerlerinde kolayca yayılabilen bulaşıcı bir hastalıktır. Soğuk algınlığının bir tedavisi yoktur, ancak genellikle bir hafta ila 10 gün içinde geçer. Gribal enfeksiyonlardan korunmak için:
Ellerinizi yıkamak:
Ellerinizi sık sık yıkayın, özellikle yemek yemeden veya yemek hazırlamadan önce. Ayrıca, tuvaleti kullandıktan, burnunuzu sildikten veya soğuk algınlığı olan biriyle temas ettikten sonra ellerinizi yıkayın.
Yüzünüze dokunmaktan kaçının: Soğuk algınlığı virüsleri ellerinizden gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza yayılır.
Sık kullanılan yüzeylerin temizlenmesi: Virüsler kapı kollarında ve insanların sıkça dokunduğu diğer yerlerde yaşayabilir.
El dezenfektanı kullanımı: Ellerinizi sabun ve suyla yıkayamadığınız zaman alkol bazlı el dezenfektanı kullanın.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirin: Yeterince uyuyun, sağlıklı beslenin böylece vücudunuz mikroplarla savaşmaya hazır hale gelir.
Evde kalın: Soğuk algınlığınızı başkalarına bulaştırmamak için hasta olduğunuzda evde kalın.
Bol sıvı tüketmek:
Soğuk algınlığının neden olabileceği dehidrasyonu yani vücut sıvı kaybını engellemek için hastalık boyunca özellikle sıcak olmak kaydıyla bol sıvı tüketimi de gereklidir.
Bitki çayları içmek:
Ihlamur, ekinezya, zencefil, adaçayı, zerdeçal, limon ve limon çayı, nane çayı, yeşil çay gibi bitki çayları da soğuk algınlığı dönemlerinde rahatsızlık veren semptomların iyileşmesine yardımcı olacaktır.
Et suyu çorbası içmek:
Tavuk suyu ve et suyunun içindeki vitamin ve mineraller zararlı maddelerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır ve soğuk algınlığı semptomlarını iyileştirir.
Sarımsak yemek:
Sarımsak yüksek kükürt içeriği ile vücudun soğuk algınlığı ile mücadele etmesine yardım eder. Sarımsağın içeriğinde ki kükürt vücudun bağışıklık güçlendirici çinkoyu emmesini kolaylaştırır.
Sıcak duş almak:
Sıcak bir banyo ya da sıcak bir sudan solunacak buhar burun ve boğazdaki kuruluk ve iltihabın azaltılmasına yardımcı olacak soğuk algınlığı semptonlarını iyileştirebilir.
Tuzlu su:
Tuzlu su sepreyleri soğuk algınlığının sebep olduğu burun tıkanıklığını gidererek, üst solunum yolu enfeksiyonlarının semptomlarını ortadan kaldırmaya yardım edebilir.
Ballı zencefil ya da tarçınlı ballı ılık süt için:
Bir tatlı kaşığı bal ve bir çay kaşığı kadar toz zencefili karıştırıp bekletmeden tüketirseniz enflamatuarları önleyebilirsiniz. Yine tarçınlı ballı süt için, 1 bardak ılık süte 1 tatlı kaşığı ya da 1 yemek kaşığı bal ekleyip karıştırın, üzerine toz tarçın serpip içebilirsiniz. Sütün kaynar olmamasına dikkat edin.
Boğaz pastilleri:
Eczanelerden bulunabilecek boğaz pastilleri enfeksiyonları temizleme konusunda etkilidir. Şeker gibi, ağızda emilerek tüketilir.
C vitamini içeren besinler:
Vücuttaki enflamatuarı önlemek ve bağışıklığı güçlendirmek için C vitamini değeri açısından yüksek olan portakal, mandalina, greyfurt, kivi, ananas, çilek ve daha birçok mevsiminde taze meyveyle birlikte limon, kırmızı ve yeşil biber, domates; roka, maydanoz, marul gibi yeşillikler, taze kuşburnu, brokoli, lahana ve ıspanak gibi sebzeler mümkün olduğunca çiğ ya da hafif haşlayarak tüketilebilir.
Nane limon karışımı:
2 çorba kaşığı kuru nane ile 1,5 bardak su bir cezveye konulur. İçerisine kabuğuyla beraber küçük parçalara ayrılmış yarım limon eklenerek kaynatılır. Kaynayınca süzülerek bardağa boşaltılır ve sıcak olarak tüketilebilir.
Limonlu su:
Ilık su üzerine limon dilimleri ekleyin ve demlenmesini bekleyin. 5 dakika demlendikten sonra tüketin.. Bu öneriler sebep şifa ise Allahtandır.