Neredesiniz ey güzel atlara binip giden yolcular

Kapattığım her göz kapağımda sizleri gördüm

Varlığını kutsal sayan ey ölümsüz yıldızlar

Kendi suyunda boğulan uçsuz denizleri gördüm

Bir an sonrasına çıkmaya senedi olmayan bedbaht

Ne köşkün kurulur dünyada ne sana kalır bu taht

Gönüllerin merkezine Sevgi ile kurulan payitaht

Ebediyen yaşatan eğilmez dizleri gördüm

Gelen geldi dediler kim bilir belki de bu da geçer

Bir gün mutlak her canlı kendi ektiğini biçer

Ağlayarak geldiği dünyadan ağlatarak ansızın göçer

Göçtüğünden memnunuz nice kerizleri gördüm

Gün be gün eriyen karlar düşer dağlardan aşağı

Kestiler tane vermemiş henüz tomurcuk başağı

Küçük gelinlere bağladılar solgun al kuşağı

Karda yürümüş kanlı kurt izleri gördüm

Şehirlere sığmayan hayatların hazindi hikâyesi

Hepsinin sadece insanca yaşamaktı gayesi

Giden gitti kalanların kalmadı hiç bir payesi

Ecelden bihaber, alınmamış feyizleri gördüm.

Şimdi gülüp sevinen birazdan ölen merhumlar

Gülerek gidenler yerlerinde gayet memnunlar

Nice sevdiğine kavuşamayan Leyla ile Mecnun'lar

Muradına ermemiş, alınmamış çeyizleri gördüm

Sebih yazar yapraklara üç beş sevgi kelâmı

Geçen geçsin beni ben artık saldım sıramı

Neden bakmazlar ki selam Allah'ın selamı

Arkasına bakmadan giden densizleri gördüm

....

[email protected]

Mehmet Sebih Altun