Araştırma, şekerli içeceklerin yıkıcı etkilerinin özellikle gelişmekte olan bölgelerde daha belirgin olduğunu vurgularken, bu tür içeceklerin tüketiminin azaltılması ve halk sağlığı sonuçlarının iyileştirilmesi için küresel müdahalelere ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

6 Ocak'ta Nature Medicine dergisinde yayımlanan, Tufts Üniversitesi’ndeki Gerald J. ve Dorothy R. Friedman Beslenme Bilimi ve Politikası Fakültesi araştırmacıları tarafından yapılan bir çalışma, her yıl şekerli içeceklerin tüketimi nedeniyle dünya genelinde:

2,2 milyon yeni tip 2 diyabet vakası,

1,2 milyon yeni kardiyovasküler hastalık vakası oluştuğunu tahmin ediyor.

Şekerli içecekler hızla sindirilir, kan şekeri seviyesinde ani artışlara neden olur ve neredeyse hiçbir besin değeri içermez.

Uzun süreli tüketim: Kilo alımı, insülin direnci ve metabolik sorunlara yol açar.

Bu durum, dünya genelinde ölüm nedenlerinin başında gelen tip 2 diyabet ve kalp hastalığına zemin hazırlar.

Araştırmanın kıdemli yazarı ve Friedman Okulu’ndaki Food is Medicine Enstitüsü’nün direktörü Dariush Mozaffarian, şu açıklamayı yaptı:

“Şekerli içecekler, düşük ve orta gelirli ülkelerde yoğun bir şekilde pazarlanıyor ve satılıyor. Bu topluluklar yalnızca zararlı ürünleri tüketmekle kalmıyor, aynı zamanda uzun vadeli sağlık sonuçlarıyla başa çıkma konusunda genellikle daha az donanıma sahip.”

Araştırmacılara göre, ülkeler geliştikçe ve gelir düzeyleri arttıkça şekerli içecekler daha erişilebilir ve cazip hale geliyor. Ayrıca, erkekler kadınlara kıyasla, genç yetişkinler ise yaşlılara kıyasla şekerli içeceklerin zararlı etkilerinden daha fazla etkileniyor.

Kaynak: DOĞRUHABER