Ekonomi yönetimi, Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Eylem Planı Bilgilendirme ve İstişare Toplantısı ile 2024 yılının ikinci Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Yılmaz, burada yaptığı değerlendirmede, Orta Vadeli Program’ın (OVP) eylül ayında güncelleneceğini ve bunun Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu uyarınca rutin bir süreç olduğunu dile getirdi. Programın her yıl üç yıllık bir perspektifle revize edildiğini hatırlatan Yılmaz, hem yurt içi hem de küresel gelişmelere göre yeni değerlendirmelerin yapılacağını aktardı.

Programın yalnızca makro ekonomik hedeflerle sınırlı olmadığını ifade eden Yılmaz, aynı zamanda reformların da bu yapının bir parçası olduğunu belirterek, uygulamaya alınan reformların çıkarıldığını, gündeme gelen yeni reform başlıklarının ise dahil edildiğini söyledi.

“Temel yaklaşımımızda bir değişiklik yok”

Yılmaz, konuşmasında şu değerlendirmede bulundu:

“Programımızın genel yapısı, temel anlayışı ve yaklaşımı değişmeyecek. Enflasyonun düşürülmesi, dengeli bir ekonomik büyüme içerisinde istihdam, üretim ve ihracatın artırılması, afetlerin yaralarının sarılması ve toplumun kalıcı sosyal refah düzeyine ulaşması temel hedeflerimiz olmaya devam edecek.”

Küresel belirsizliklerin arttığı dönemlerde politikaların otomatik pilotta yürütülemeyeceğini vurgulayan Yılmaz, özellikle Trump döneminde yükselen gümrük tarifelerinin küresel ekonomi üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Bu gibi süreçlerin dikkatle takip edildiğini, gerekli adımların zamanında atılacağını dile getirdi.

Programın güçlü bir siyasi destekle hazırlandığını belirten Yılmaz, tüm toplumsal kesimlerle yapılan istişarelerle katılımcı bir anlayış benimsendiğini ve bu yaklaşımın program güncellemelerinde de sürdürüleceğini vurguladı.

"Enerji fiyatlarındaki düşüş lehimize"

ABD’nin yeni gümrük tarifeleri uygulamaya koyduğunu, fakat aynı zamanda bu konuda müzakereye açık bir tavır sergilediğini ifade eden Yılmaz, Türkiye’nin de bu süreci Ticaret Bakanlığı aracılığıyla yakından izlediğini kaydetti.

Tarifeler konusunda netleşmeyen noktalar olduğunu, Çin ve AB gibi büyük ekonomilerin nasıl tepki vereceğinin henüz belirginleşmediğini söyleyen Yılmaz, bu gelişmeleri yakından takip ettiklerini bildirdi.

Türkiye’nin, mevcut durumda yaklaşık yüzde 10'luk bir başlangıç tarifesiyle karşı karşıya olduğunu ve diğer birçok ülkeye kıyasla nispeten avantajlı bir konumda bulunduğunu aktaran Yılmaz, “Küresel ticarette yaşanan bu dalgalanmalar dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’yi de etkileyebilir. Ancak iç pazara dayalı yapımız bu etkileri bir ölçüde sınırlıyor” diye konuştu.

Petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki düşüşün Türkiye gibi ithalatçı ülkeler için olumlu bir tablo sunduğunu vurgulayan Yılmaz, buna karşılık Çin başta olmak üzere bazı ülkelerin diğer pazarlarda daha agresif bir strateji izlemesinin rekabeti artırabileceğini söyledi.

“Gıda arzı öncelikli alanlarımızdan biri”

OVP'nin üç temel ayağının para politikası, maliye politikası ve yapısal reformlar olduğunu belirten Yılmaz, yapısal reformlar içinde özellikle gıda konusuna öncelik verdiklerini söyledi. Tarla içi sulama projelerine büyük kaynak ayrıldığını aktaran Yılmaz, bu adımların hem enflasyonu hem de sosyal adaleti olumlu etkileyeceğini kaydetti.

Enerji alanında dışa bağımlılığı azaltmaya dönük politikaların sürdüğünü dile getiren Yılmaz, bu kapsamda bürokratik süreçleri sadeleştiren ve yenilenebilir enerji yatırımlarını artıracak hazırlıkların devam ettiğini açıkladı.

Ulaştırma ve lojistik yatırımlarında ise demiryolu projelerine ağırlık verildiğini belirten Yılmaz, liman ve üretim alanlarını birbirine bağlayan hatların öncelikli olduğunu ifade etti.

Son olarak sanayi ve ihracat alanında uygulanan destek programlarına da değinen Yılmaz, “Katma değeri yüksek üretimi ve ihracatı destekleyen YTAK ve HIT-30 gibi yeni teşvik programlarını hayata geçirdik. Önümüzdeki süreçte de sanayicimize ve ihracatçımıza desteğimizi sürdüreceğiz” dedi.

Kaynak: AA