Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’inde hutbe okudu, cuma namazı kıldırdı.
Erbaş, Filistin’deki katliamdan söze ederek, "Asırlarca din-i Mübin-i İslam’a hizmet eden kahraman ecdadımız, hüküm sürdüğü her dönemde, elini uzattığı her yerde, adaletin, merhametin, hukukun ve iyiliğin sancaktarı olmuştur. Her daim hakkın, hakikatin ve mazlumun yanında, zalimin karşısında durmuştur. Ancak, Devlet-i Aliyye tarih sahnesinden çekildiğinden beri dünya, güçlü olanın zayıfı ezdiği bir yer haline gelmiştir. Bilhassa zayıflar, mazlumlar ve masumlar için korkunç bir zindana dönüşmüştür. Bugün zalim işgalciler tarafından Filistin’de, Gazze’de yapılanlar, insanlığın merhametten ne kadar uzaklaştığını, nasıl kurak bir iklimden ve karanlık bir çağdan geçtiğini gözler önüne sermektedir. Dünya, bir inkişaf, bir inkılap beklemektedir. İnsanlık, yeni bir çağın kapılarını açacak fatihler beklemektedir" dedi.
"Şimdi zaman, iman ve azimle yeryüzünün merhamete dönüşüne rehberlik etme zamanıdır"
Zamanın İslam medeniyetinin unutulmuş yönlerini ihya etme zamanı olduğunu söyleyen Erbaş, "Şimdi zaman, iman ve azimle yeryüzünün merhamete dönüşüne rehberlik etme zamanıdır. Bilgi ve hikmetle yeni bir medeniyet inşa etme zamanıdır. İslam medeniyetinin unutulmuş yönlerini ihya etme zamanıdır. Kötülüklerle kuşatılan bu çağı, umut, dua ve gayretle çalışarak iyiliklerle buluşturma zamanıdır. Yüce Rabbimizin; ’İyilik ve takvada yardımlaşın. Kötülükte, günahta ve düşmanlıkta yardımlaşmayın’ emrini en titiz bir şekilde yerine getirme zamanıdır. İnanıyorum ki böyle bir dönemde Müslümanlar, insanlığa inşirah getirecek bir nefes, bir fikir, bir yol, bir ufuk ortaya koyduklarında bütün dünyada karşılık bulacaktır. İslam’ın şaşmaz hakikatleri, adaleti, şefkati ve merhameti, tüm insanlığa ab-ı hayat olacaktır inşallah" diye konuştu.
"Milletleri güçlü kılan, onları emin adımlarla geleceğe taşıyan temel unsur; milli ve manevi değerlerine bağlı kalmalarıdır"
Vatandaşlara yeni yıl kutlamalarına ilişkin çağrıda bulunan Erbaş, "2024 yılı bitip 2025 yılına girerken önümüzdeki günlerde toplumumuzda değerlerimizle bağdaşmayan bazı davranış ve etkinliklerle ilgili bütün Müslümanlara bazı nasihatlerde bulunmak istiyorum. Milletleri güçlü kılan, onları emin adımlarla geleceğe taşıyan temel unsur; milli ve manevi değerlerine bağlı kalmalarıdır. Kendi değerlerinin yerine başkalarının değerlerini, kendi sembollerinin yerine başkalarının sembollerini benimseyen milletler ayakta duramazlar. Kendi medeniyetini unutup yabancı kültürlerin etkisi altına giren toplumlar; tarihlerini, dillerini, dinlerini ve kimliklerini kaybederler. Nitekim Peygamber Efendimiz ’Kim bir kavme benzerse o da onlardandır’ uyarısı yapmakta ve bu uyarı hepimiz için önem arz etmektedir. Bu sebepledir ki, dinimiz ve medeniyetimizle hiçbir bağı olmayan, İslam dışı geleneklerden kalan figürlere özenmek, onlar gibi giyinmek, onlar gibi davranmak, inancımıza aykırıdır, yanlıştır. İşin en mantıksız tarafı ise insanları hak ve hakikate davet eden bir Peygamberin doğumu, onun getirdiği değerlere aykırı olarak bazı aslı, esası olmayan isimlendirmeler bağlamında kutlanmak istenmesidir. Bu sebepledir ki, dinimiz ve medeniyetimizle hiçbir bağı olmayan, İslam dışı geleneklerden kalan figürlere özenmek, onlar gibi giyinmek, onlar gibi davranmak, inancımıza aykırıdır, yanlıştır" dedi.
"Mutsuzluktan başka getirisi olmayan piyango ve diğer şans oyunları gibi haramları, yılbaşı da dahil hiçbir kutlama meşru hale getiremez"
Konuşmasında aile ve toplumu sarsan kavramlara da yer veren Erbaş, "Ayrıca hangi sebeple olursa olsun, masumları katledenlere destek verenlerin sattıkları ürünlerle hediyeleşmek, Gazze şehitleri ve bu toprakları bize vatan kılan bütün şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak kadar ağır bir vebaldir. Şu hususu da asla unutmayalım ki, kötülüklerin anası olan alkolü, ocakları söndüren kumarı, aile ve toplumu temelinden sarsan zinayı, eşcinselliği, aklı ve iradeyi devre dışı bırakan uyuşturucu maddeleri, mutsuzluktan başka getirisi olmayan piyango ve diğer şans oyunları gibi haramları, yılbaşı kutlamaları da dahil hiçbir eğlence ve kutlama helal ve meşru hale getiremez. Müslümanların, değerleri ve inançlarıyla uyuşmayan söz konusu yanlışlara düşmelerinin sebebi; dünyevileşmeleridir, ilahi ölçülerden uzaklaşmalarıdır. Öyleyse aziz kardeşlerim, bizi biz yapan ve bizi ayakta tutan değerlerimize sımsıkı sarılalım. Dinimizde asla yeri olmayan batıl inançlardan, yanlış tutum ve davranışlardan kendimizi, ailemizi, gençlerimizi koruyalım. Unutmayalım ki, Allah ve Resul’üne her haliyle tabi olanlar; dünyada huzura, ahirette de ebedi kurtuluşa ulaşacaklardır" diye konuştu.