AH BU GENÇLİK !
Doğdular …
Büyüdüler …
Yaşıyorlar …
Yaşayacaklar da !
Gençliğin gerek tarihsel gerekse kuşak anlamında yaşamlarını dile getirmek isterim.
Doğduklarında Genel itibariyle hegemonya sağlamak isteyenlerin oligarşi sistemi ile karşı karşıya gelen bir sistem olduğu görmektedirler.
Büyüklerinin kendilerine emanet etiği ülkeyi adeta müthiş verici bir sahip çıkma yükümlülüğüne inanılmasını isteyen bir sistem var! Halbuki bu bir illüzyon ! Kendilerinin bile ülkeyi sorumluluğu tam olarak yerine getiremediğini Gençlikten istemeleri !
Gençlik bu zor koşularda yaşamlarını sürdürerek İlerde umdukları hayatı yani şuan dahi hak etiği hayatı elde etmek umuduyla direne direne büyüyor ama büyürken de bilinçaltına da hep bir kaybetme korkusu ile yerleşmiş durumda olduğuna göz ardı etmemek gerekir ( Ülke , Aile vs. korkusu ).
Gel de bu hayatta yaşa , mücadele et. Aileyi , Ülkeyi , Hayatı kontrol altına almaya çalış. Çok mu ! Normal gibi görünüyor fakat değildir. Gençlikte bu yükün farkında ve Gençlik şuan dehşet verici bir çaba içerisindedir.
Bütün bu zorluklara rağmen okuyan ve standart bir yaşam hayal eden bir gençliğin bu oligarşi sisteme karşı her alanda çalışmalara yürütmesi tabi ki de görkemli bir direniştir.
Fakat Bugünkü sistemde ise bu hakları tümden elinden alınmak isteniyor. Okuyan , ilerletme kayıt etmek isteyen tüm gençlik ; hayatlarının 1/3 emelleri ne karşın bekleme kuyruğuna alınır halde. Gençliği adeta meta haline getirilmek isteniyor. Buna direnen gençliğe ya Vandal yada anarşist olarak algı verilmeye çalışılıyor. Üstelik utanmadan ne istedin de vermedik diyen kompradoriter uygulamaya karşı ise ; Gençlik hakkı olan yaşamı elde etmek için mücadele vermeye devam ediyor ve edecektir.