Direk konuya girelim; Sizce; yüzyıldan fazla bir zamandır sinema filmleri ile sanatla, kültür transferleri ile harcanan milyar dolarlarla oluşturulan Amerikan emperyalizminin sözüm ona insancıl, barışçıl ve demokrasi havarisi kesilen algısının bugün Gazze'de yerin dibine gömülüp yerle yeksan olmasını göze alması basit bir olay veya siyonizm açısından göz ardı edilebilir bir durum mudur?
Kesinlikle hayır.
Hatırlayın; Hollywood un meşhur Piyanist, Schindelerin Listesi gibi kült filmleri, onun öncesi yıllarca Amerika kıtasının masum yerlilerinin vahşi gösterilip, hırsız ve çapulcu kovboyların medeni gösterildiği filmleri… Rambo, black hawk gibi çok izlenen ırak ve Afganistan işgallerini haklı göstermeye çalıştıkları senaryoları, kurdukları Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Gıda Örgütü, IMF ve dahi NATO görev gücü, kredi derecelendirme kuruluşları, sanat ve edebiyat çalışmaları, aklınıza gelebilecek her türlü resmi ve gayri resmi STK, basın yayın ve oluşumların hepsi batı medeniyetinin demokratik ve insan haklarına saygılı olduğunu, hatta insani ilerlemenin çıktığı zirve noktası varsayılarak insanlara empoze etmek içindi. Ancak Irak, Afganistan, Filistinin İşgali ve özellikle son üç ayda İsrail’in Gazze'de kadın ve çocuklara karşı işlediği barbarca vahşeti, tüm dünya milletleri tarafından oluşturulmuş bu algıyı sorgulanır hale getirdi.
Asıl soru şu Avrupa ve Amerika’nın harcadıkları bunca emek ve çabaların yahudi ve siyonistlerce yerin dibine batırılmasını seyretmesi onlar açısından basit bir öngörüsüzlük müdür?
Nitekim Amerika hegemonyası Birleşmiş Milletlerde ateşkes oylamasında 150 ülkenin evet demesine rağmen yalnız kalma pahasına Gazze'de şehit edilen masum sivil ve çocukların yok edilmesine devam diyerek ateşkese hayır dedi.
Belli ki işin içinde çok daha büyük bir oyun var. Bu oyunun kurgusunda yüzyıllık çabalar var. Irak'ın parçalanması hiç tesadüf değildi. Suriye’nin bölünmesi ve ülkemizdeki terör unsurları beslenip palazlanması hepsi büyük oyunun nihai sahneleri idi.
DEAŞ ve diğer terör gurupları nereye kayboldu. Sınırımızın dibinde devletlere bile verilmeyen silahların vekil bir örgüte verilmesi tesadüf mü?
Hepsi Büyük İsrail’i Devleti için birer kilometre taşları idiler ve çoğu hedefleri gerçekleşti aslında. Bu sebepten kudurmuş köpekler gibi Gazze'ye çullanmışlar. Her ne pahasına olursa olsun Filistini tamamen almak zorundalar Ondan sonrası için zemin iyice hazırlanmış zaten. Para pulla satın aldıkları devlet başkanları emre hazır beklemekte diğer alanlarda ise zayıflamış devlet otoritelerini dönüştürmek artık çocuk oyuncağı. Kullandıkları terör gurupları çabası.
Gazze'den çıkabilirlerse her şey çok kolay olacak. Arzı Mevut hikâyesi gerçekleşmiş olacak. Gelin görün ki bir avuç imanlı yiğit, heveslerini kursaklarında bırakmakta ve Tolstoy’un bir romanında betimlediği Deve Dikeni gibi topraklarına sımsıkı yapışmış, Allaha tevekkül etmiş Dünya savaş tarihinde görülmemiş bir direniş sergilemektedirler.
Kendilerince basit bir şekilde yok edebilecekleri sandıkları bu bölge, asıl büyük hedef için engel teşkil etmektedir. Yüzyıldan fazla bir zamandır siyonizmin emek harcadığı tüm projeler bu küçük bölge yüzünden riske girmektedir. Onlara göre buranın çoktan hal olması gerekirdi. Böyle giderse bütün planları bozulacak. Bu sebepten batı medeniyetinin trilyon dolar değerindeki sahte maskesinin düşmesine mal olsa bile Gazze engelini aşmak istiyorlar.
İşte amerikanın batının siyonizmin çıldırdığı nokta tamda burası. “Ey hamas! ey mücahitler! yüzyıldan fazladır tüm uğraşımızı boşa çıkarıyorsunuz dercesine vahşi bir şekilde kadınlardan çocuklardan ve sivillerden intikam almaktan çekinmiyorlar.
Ama şunu söyleyeyim izzetli ve şerefli Filistin halkı bu alçaklara küresel ölçekte bir kırılma yaşatıyor. Gerçek yüzlerini dünya halklarına gösteriyor. Bu saatten sonra batının insan hakları ve demokrasi hikâyelerine kimse inanmayacaktır. Afrika ülkeleri fitili çoktan ateşledi bile.
O imanlı kardeşlerimiz kanları pahasına dünyayı bu canavarların hışmından kurtarıp farkında olmadıkları çok büyük zaferler kazanırken biz rezil olmuş bir buçuk milyar Müslümana da el atarlar mı acaba? Diye düşünmeden edemiyor insan.