UC Merced Moleküler ve Hücre Biyolojisi Bölümü'nden Profesör Fred Wolf ve ekibinin yürüttüğü bu çalışma, hücrelerin RNA'yı proteine dönüştürme sürecini nasıl düzenlediğini ortaya koyuyor.
Wolf, bu süreçle ilgili “Bu mekanizma, stres, kanser ve yaşlanma sırasında protein üretiminde meydana gelen değişikliklerin sorumlusu olabilir” dedi.
Araştırmada, meyve sinekleri OTUD6 proteininin etkilerini incelemek için kullanıldı. Bu sinekler, genetik yapılarının kolayca değiştirilmesi ve hızlı üremeleri nedeniyle bu tip çalışmalarda sıkça tercih ediliyor.
Araştırmanın baş yazarı Sammy Villa’nın katkılarıyla, OTUD6'nın hücrelerde protein üretimini yüzde 50 oranında azalttığı belirlendi.
Ömür uzatma ve kanser araştırmalarında yeni bir çığır
Wolf, “OTUD6’nın hücrelerdeki protein üretimini bu kadar dramatik şekilde azalttığını görmek bizi şaşırttı. Protein üretimindeki düşüş, hayvanların yaşam süresini uzatıyor. OTUD6 mutasyonu taşıyan sinekler, normal sineklerden iki kat daha uzun yaşadı” diye ekledi.
Araştırmacılar ayrıca OTUD6 proteininin kanser hücrelerinin büyümesi üzerindeki potansiyel etkilerini de inceliyor. İnsanlarda bazı OTUD6 türlerinin, kanser hücrelerinde daha yüksek seviyelerde bulunduğu biliniyor.
Protein üretiminin artmasının kanser hücrelerinin büyümesine katkıda bulunabileceği düşünülüyor. Ancak araştırmacılar, bu konuda henüz kesin bir kanıt bulamadıklarını vurguluyorlar.
Bu buluş, protein üretimini kontrol etmenin yeni bir yolunu ortaya koyuyor. Wolf ve ekibi, OTUD6 miktarının hücrelerde nasıl düzenlendiğini incelemeye devam ediyor.
Çalışma, yaşam süresini uzatma ve kanser tedavilerinde yeni yaklaşımlar geliştirme potansiyeli sunuyor. Eğer araştırma insanlarda da başarılı olursa, ortalama yaşam süresi olan 80 yıl, 160 yıla kadar çıkabilir.