Su seviyesindeki düşüş, göletin barındırdığı kuşlar ve diğer canlılar için büyük bir tehdit oluşturuyor. Prof. Dr. Ahmet Kılıç, göletin bölge ekosistemi için hayati bir öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, Dicle Nehri’nden su takviyesi yapılmasının aciliyetine vurgu yaptı.
GÖLETTE SU KAYBI YÜZDE 50’YE ULAŞTI
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kuraklığın etkileri her geçen gün daha fazla hissediliyor. Prof. Dr. Ahmet Kılıç, Kabaklı Göleti’nde su seviyesinin yaklaşık yüzde 50 oranında azaldığını belirtti. Kış mevsiminde olmasına rağmen kar yağışlarının neredeyse hiç görülmediğine dikkat çeken Kılıç, yağışların yetersizliğinin göletteki su miktarını ciddi şekilde azalttığını ifade etti. Bu durum, gölette barınan 150’den fazla kuş türü ve diğer canlılar için tehlike yaratıyor.
Göletin korunmasının önemini vurgulayan Kılıç, “Bu gölet, kuşlar için adeta bir yaşam merkezi. Göç sırasında dinlenmek, beslenmek ve üremek için burayı kullanıyorlar. Buranın kuruması, birçok türün yok olmasına neden olabilir. Bu nedenle Kabaklı Göleti, Dicle Üniversitesi için bir ‘kuş cenneti’ olarak adlandırılıyor.” Diye konuştu.
DİCLE NEHRİ’NDEN SU TAKVİYESİ GEREKLİ
Kabaklı Göleti’ni kurtarmak için bir çözüm önerisi sunan Kılıç, Dicle Nehri’nden gölete su çekilmesinin mümkün olduğunu belirtti. Hali hazırda nehirden gölete su aktarmak için bir sistem bulunduğunu ifade eden Kılıç, “Bu sistemi devreye sokarak göleti kurtarabiliriz. Dicle Nehri’nden su pompalanmasıyla, göletin su eksikliği giderilebilir,” dedi.
KUŞLAR İÇİN HAYATİ BİR SIĞINAK HALİNE GELDİ
Kılıç, göletin çevresindeki pek çok su kaynağının kurumuş olduğunu ve Kabaklı Göleti’nin kuşlar için hayati bir sığınak haline geldiğini söyledi. Ancak, Dicle Nehri’nin ciddi bir kirlilik problemiyle karşı karşıya olması nedeniyle, türlerin burada yaşamalarının mümkün olmadığını belirtti. “Kuşlar Dicle Nehri’nde barınamıyor, beslenemiyor. Bu nedenle Kabaklı Göleti onlar için vazgeçilmez bir yaşam alanı,” diye konuştu.
KAÇAK AVCILIK DA BÜYÜK TEHDİT
Kabaklı Göleti’nin karşı karşıya olduğu bir diğer tehdit ise yasa dışı avcılık. Kılıç, kampüs alanında koruma önlemlerinin bulunmasına rağmen kaçak avcılığın halen devam ettiğini ve bunun ciddi bir sorun oluşturduğunu ifade etti. “Kolluk kuvvetlerinin bu yasa dışı faaliyetleri engellemesi gerekiyor. Dicle Üniversitesi’nin de bu konuda destek sağlaması beklenir,” diyen Kılıç, göletin korunmasının bölgedeki tüm canlı türleri için kritik olduğunu belirtti.
EKOSİSTEMİN KORUNMASI İÇİN ORTAK ÇABA ŞART
Kabaklı Göleti’nin yalnızca kuşlar için değil, böceklerden sürüngenlere, kurbağalardan tek hücrelilere kadar birçok canlı türü için hayati önem taşıdığına dikkat çeken Kılıç, bu doğal yaşam alanının korunması için toplumun her kesiminin el ele vermesi gerektiğini söyledi.
EĞER BU GÖLETİ KAYBEDERSEK, BÖLGEMİZİN BİYOÇEŞİTLİLİĞİ BÜYÜK ZARAR GÖRECEK
Kılıç, “Eğer bu göleti kaybedersek, bölgemizin biyoçeşitliliği büyük zarar görecek. Çocuklarımız bu canlıları yalnızca fotoğraflarda görebilecek. Bu nedenle, bilimsel yöntemlerle ve akılcı yaklaşımlarla bu sorunların üstesinden gelebiliriz. Hep birlikte hareket ederek Kabaklı Göleti’ni ve barındırdığı canlıları kurtarabiliriz,” dedi.
Bu çabaların sadece Diyarbakır için değil, tüm Güneydoğu Anadolu Bölgesi için büyük bir öneme sahip olduğunun altını çizen Kılıç, su kaynaklarının ve doğal yaşam alanlarının korunmasının herkesin ortak sorumluluğu olduğunu hatırlattı.