Op. Dr. Özdemir, bel fıtığının, omurgalar arasında yer alan kıkırdağın aşırı zorlama nedeniyle yerinden kayıp omurilik kanalı içine doğru uzanması sonucu ortaya çıkan bir durum olduğunu söyledi. Fıtığın etkilenen kas grubuna bağlı olarak güçsüzlük, hissizlik, yanma, uyuşma, idrar tutamama ve büyük abdesti kaçırma gibi belirtilere neden olabileceğini belirten Op. Dr. Özdemir, "Her bel veya boyun ağrısı fıtık olmamakla birlikte, bu ağrıları insanlar mutlaka hayatlarında birkaç kez yaşamaktadır. Ancak bu ağrıların araştırılması ve teşhisi çok önemlidir" dedi.
Bel fıtığının ilerlemiş olup olmadığını anlamanın en kolay yönteminin, bel fıtığı sorununun yaşam kalitesini düşürmeye başlaması olduğunu vurgulayan Op. Dr. Özdemir, "Eğer bel fıtığı artık günlük hayatı olumsuz etkiliyor, bacağa yayılıyor, kişinin hareketlerini ciddi düzeyde kısıtlıyorsa, ağrılar ilaçlarla kontrol edilemiyorsa ilerlemeye başlamış demektir" diye konuştu.
Bel fıtığı tedavisinin, fıtığın boyutuna, konumuna ve belirtilerine göre değişebileceğini belirten Op. Dr. Özdemir, "Başlangıç aşamasındaki bel fıtığı, egzersiz, dinlenme ve ilaç gibi tedavilerle kontrol altında tutulabilir. Ancak ilerlemiş bel fıtığı için cerrahi müdahale gerekebilir" dedi.
Erken teşhis ve tedavinin hayati önem taşıdığını vurgulayan Op. Dr. Özdemir, "Bel fıtığı sorunu yaşayan kişilerin, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurması gerekir" dedi.