Bakan Şimşek, ABD’nin Çin’e yönelik olası ek gümrük tarifelerinin ticaret savaşlarını hızlandırabileceğini ifade etti. Şimşek, “Çin veya başka bir ülke mevcut kapasitesini yok etmez, aksine farklı pazarlara yönlendirir. Bu da Türkiye’yi üçüncü pazarlar üzerinden etkileyebilir,” dedi.

Türkiye’nin bölgesindeki sanayi üssü konumuna vurgu yapan Şimşek, küresel ticarette parçalanma ve belirsizliklerin yaşandığını, ancak Türkiye’nin dayanıklı bir yapıya sahip olduğunu söyledi. Şimşek, “İhracatımızın büyük bir kısmı bu dalgalanmalara karşı dayanıklı olsa da bağışıklığımız yok. Tedbirler almayı sürdürüyoruz,” diye konuştu.

Türkiye’nin hızla yaşlanma riski taşıdığına dikkat çeken Bakan Şimşek, “Doğurganlık oranımız hızla düşüyor. Önümüzdeki yıllarda kadınların işgücüne katılımını artırmak ve doğurganlık oranını yükseltmek için yapısal dönüşüm politikalarına odaklanacağız,” dedi.

Makro finansal istikrarın güçlendiğini belirten Şimşek, cari açığın milli gelire oranla önemli ölçüde düştüğünü, rezervlerin 100 milyar doların üzerine çıktığını ve Türkiye’nin dış finansman ihtiyacının azaldığını dile getirdi.

Enflasyonda Dezenflasyon Süreci Devam Ediyor

2024 yılında enflasyonu yüzde 20 seviyelerine, 2025’te ise yüzde 10’a çekmeyi hedeflediklerini açıklayan Şimşek, “Hizmet sektöründeki enflasyon büyük bir katılık gösteriyor, ancak bu katılığı zamanla kıracağız,” dedi. Ayrıca hayat pahalılığının en önemli bileşenlerinden biri olan kira sorununu, konut arzını artırarak çözmeyi planladıklarını belirtti.

Türk Lirası’na olan güvenin arttığını ifade eden Şimşek, TL’nin mevduattaki payının yüzde 30’dan yüzde 60’a yükseldiğini söyledi. Ayrıca bütçe disiplinine vurgu yapan Şimşek, yüksek vergilerden hoşnut olmadıklarını ancak gerekli tedbirleri almanın zaruri olduğunu kaydetti.

Bakan Şimşek’in bu kapsamlı değerlendirmeleri, Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu ve geleceğe yönelik stratejilerini ortaya koyarken, küresel dinamiklerin Türkiye üzerindeki etkilerine dair önemli ipuçları sundu.

Kaynak: AA