Anevrizma, bir kan damarının zayıflayarak genişlemesi ve duvarında ince bir baloncuğun oluşmasına neden olan ciddi bir rahatsızlıktır. Vücudun her bölgesindeki damarlarda ortaya çıkabilen anevrizmalar, özellikle beyinde oluştuğunda ciddi riskler taşır. Serebral anevrizmalar, beyindeki damarlarda meydana gelen bu genişlemelerdir ve patlayarak ciddi kanamalara yol açabilirler.

Anevrizma Kimlerde Görülür?

Dr. Bıkmaz, anevrizmaların en sık 35-60 yaş aralığında ve daha çok kadınlarda görüldüğünü belirtiyor. Anevrizma oluşumu, enfeksiyonlar, kafa travmaları, damar hastalıkları ve bazı ilaçların kullanımı gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Aile geçmişinde anevrizma bulunan kişilerde de bu rahatsızlığa yatkınlık olabileceği vurgulanıyor.

Anevrizma Belirtileri Nelerdir?

Küçük ve yırtılmamış anevrizmalar genellikle belirti vermez. Ancak büyüyen anevrizmalar, komşu dokulara baskı yaparak baş ağrıları, görme bozuklukları, güçsüzlük, his kaybı ve konuşma sorunları gibi belirtilere yol açabilir. Anevrizma yırtıldığında ise şiddetli kanamalar meydana gelir ve bu duruma hemorajik inme adı verilir. Felç, nöbetler ve hatta ölüm riski bu durumu takip edebilir.

Anevrizmanın Rüptür Riskleri

Yırtılma riski, büyük anevrizmalar, yüksek tansiyon, sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi ve ailede anevrizma öyküsü gibi faktörlerle artar. Bir kez yırtılan anevrizma tedavi edilmezse, tekrar kanama olasılığı her zaman mevcuttur.

Tedavi Yöntemleri

Op. Dr. Bıkmaz, serebral anevrizmaların tedavisinde üç ana yöntemin bulunduğunu belirtiyor: İlaç tedavisi, nörocerrahi müdahale ve nörovasküler girişim. Tedavi şekli, anevrizmanın boyutuna, yerine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir.

Anevrizmaya karşı erken teşhis ve uygun tedavi, ciddi komplikasyonlardan korunmak için büyük önem taşımaktadır.

Editör: Murat Tanrıkulu