Hayatta kalabilmek için çok hızlı koşması gerekiyordu. Annesinden öğrendiği gibi gövdesinin ağırlığını öne doğru verdi. Arka ayakları ise ön ayaklarının kalktığı yere oturdu. Saniyeler içerisinde o kadar çok adım attı ki, arkasından koşan avcı çaresizce geri döndü.

    Cennetteki ihtişam ve güzellikleri, kendisine verilmemiş olanı aldığı için kaybetti insan.

     Adem ve Havva yeryüzünde süregelen hayata dahil oldu.

    Yaratıcı cennette yaşamak üzere yarattığı insanlara: :”Git dedi. “

   “ Emirime uymadığınız için cennette kalamazsınız. “

    Yeryüzünün farklı noktalarına gönderildi ilk insanlar. Çok pişman oldular, çırılçıplak bir halde dolaştılar.

   İnsan  döndü tekrar Yaratıcıya seslendi:

  “Ey yüce Yaratıcı, hata yaptık. Ben ve kaburga kemiğimden yaratarak ruhundan üflemiş olduğun eşim; bize yasaklanana el uzattık. Bizi affet.”

   Adem, yüce Yaratıcı’yı gören tek insan. Hata yapmıştı. Yaratıcının merhameti sonsuz idi. Onu ve Havva’yı affetti.

   Yaratıcı lutfetti. Rivayete göre ilk insanlar Arafat dağında tekrar bir araya geldi. Adem ve Havva yeryüzünde mutlu yaşadı. Her an Yaratıcı’yı andı.

    Bir gün geldi çoğaldı insan. Adına Ademoğlu denildi. İnsanlar çoğaldıkça kurallar artmaya başladı dünyada,

   Yaratıcı Adem ile konuştu. Emirler gönderdi. Adem emirleri çocuklarına iletti.

    Yaratıcı dedi ki,

    “Yeryüzünün ve gökyüzünün tek sahibi benim.”

    “Etrafınıza bakın size verdiklerim için bana şükredin”

     “İyi ve kötünün savaşında iyinin tarafında olun. “

     “Yarattığım sanatın yanına sizde benzerlerini koyun”

     “Size ait olmayana el uzatmayın. “

     “Yalan söylemeyin.

     “Yalancı şahitlik yapmayın. “

      “İsraf etmeyin. “

     “Birgün tekrar bana döneceğinizi unutmayın.

    Yaratıcı Adem’e söyledi Adem çocuklarına iletti. Adem’in çocuklarının bir bölümü kötüyü tercih etti. Kötülerden oldu

     Yeryüzünü kana buladı insanoğlu. Önce hayvanlara saldırdı. Adına avcılık dedi. Zevk için öldürmeye başladı. Sonra hızını alamadı. Kendi türünü katletti.

      Duramadı insan, karanlıkla aydınlığın savaşında iyiler kanarken, kötüler kötülüklerini arttırdı.

     Adem iyiyi anlatmaya Yaratıcının emirlerini iletmeye devam etti.

   “Adil olun. “

   “Size verdiğim en büyük nimet olan aklınızı kullanın.”

     Yeryüzünün sahibi, ademoğullarını izledi. Her biri kendi yansıması olan insanın başarmasını diledi.

     En mükemmel surette yaratılan insan Yaratıcı’yı unuttukça kötüye yöneldi.

     İnsan, iyiyi yitirdikçe yeryüzünde bulunma amacını unuttu.

    Yaratıcı, Adem ile yine konuştu  

  “Bana hiçbir şeyi ortak koşmayın.”

  “Yol kesip eşkıyalık yapmayın.”

  “Adımı anarak yalan yere yemin etmeyin. “

  “Öldürmeyin,”

  “Zina etmeyin,

  “Ebeveyninize itaatsizlikte bulunmayın.”

   Adem ve Havva kendilerine müsade edildiği ölçüde yaşadı yeryüzünde. Kendilerine verilen ikinci hakkı iyi kullandılar. Yeryüzünden ayrılmadan önce çocukları Şit’i  halife bıraktılar.

    Rivayete göre cennete geri döndüler

    Yüzyıllarca yaşadı insanoğlu. İyi ve kötü hep savaştı.

   Söylentiler, söylenenler arttı. Rivayet edenler ve rivayetler birbirine karıştı. Yaratıcı unutuldu. Yerine başkaları konuldu.

   İbadet etmek  insanoğlunun yeryüzüne geliş sebebi sanıldı. Oysa ki insan yeryüzüne, Yaratıcı’nın sanatını görüp, yanına kendi sanatını koymak için geldi.