Acar, teknolojik araçların çocuk gelişiminde doğru şekilde kullanılmadığı takdirde ciddi sıkıntılara yol açabileceğini vurgulayarak, “Yapay zekâ bilgiye erişimi hızlandırsa da, bu kolaylık sayesinde çocuklar düşünme, analiz etme ve problem çözme gibi hayati becerilerden mahrum kalabiliyor. Emek verilmeden yapılan çalışmalar, öğrenmeyi yüzeyselleştiriyor ve kalıcılığını azaltıyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Önemli olan teknoloji değil, kullanım şeklidir”

Yapay zekâ destekli ödevlerin, öğrencilerin eleştirel ve analitik düşünme becerilerini köreltebileceğini ifade eden Acar, çaba göstermeden edinilen bilgilerin çocukları düşünmeden kabullenmeye ve sorumluluktan uzaklaşmaya ittiğini söyledi. Acar, “Çocuklara sürekli uyarılarda bulunmak değil, davranışlarımızla örnek olmak gerekiyor. Aksi halde çocuklar, kendilerine söylenen değil, ebeveynlerinin yaptığı davranışları model alacaktır” dedi.

“Amaç teknolojiyi değil, bağımlılığı sınırlamak olmalı”

Teknoloji kullanımı sınırlandırılmak istendiğinde, çocukların da sürece dahil edilmesinin önemli olduğunu belirten Acar, birlikte konulan kuralların daha sağlıklı sonuçlar doğuracağını ifade etti. “Örneğin televizyon izleme süresi çocukla birlikte belirlenmeli ve neden bu sınırın konulduğu açıklanmalı. Bu şekilde çocuk hem kısıtlanmış hissetmez hem de farkındalığı artar” diye konuştu.

“Gerçek dostluklar ve hobiler sanal dünyanın alternatifi olabilir”

Çocukların teknolojiden uzaklaştıklarında ne yapacaklarını bilemediklerini ve bu nedenle sıkıldıklarını belirten Acar, ebeveynlerin cazip olmayan alternatifler sunmasının da bu durumu beslediğini dile getirdi. “Çocuklara internetin dışında da keyif alınabilecek bir dünyanın olduğunu göstermek gerekir. İlgi alanlarına yönelik hobiler edinmeleri ve bu uğraşlarla vakit geçirmeleri teknoloji bağımlılığından korunmalarını sağlar” dedi.

“Çocuklara teknolojiyi değil, bilinçli kullanımını öğretin”

Ebrar Acar, çocukların gerçek sosyal ilişkiler kurabileceği ortamlara yönlendirilmesinin de koruyucu etkiye sahip olduğunu belirtti. “Ortak ilgi alanlarında sosyalleşebilecekleri kurslar, grup aktiviteleri çocukların aidiyet hissini artırır. Ayrıca lise öncesinde bireysel teknoloji cihazlarının mümkün olduğunca verilmemesi, verilen cihazların ise ortak kullanıma açık olması gerekir. Ebeveynlerin içerikleri denetlemesi ve teknoloji kullanım kurallarını çocuklara açıkça anlatması önemlidir. Öğrencilere sadece internet değil, evdeki kaynakları da kullanma alışkanlığı kazandırılmalıdır. Önemli olan teknolojiyi yasaklamak değil, bilinçli kullanımı teşvik etmektir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: İLKHA