Toplantıya katılan Dr. Öğr. Üyesi Uğur Emre Temelli ve öğretim görevlisi Dr. Ali Serdar Gültek, üniversitedeki eğitim faaliyetleriyle birlikte, ülkenin çeşitli bölgelerinde yaşanan yangın vakalarına yönelik yaptıkları inceleme ve denetim sonuçlarını komisyonla paylaştı.
Yangın Önleme Sistemlerinin Rolü Vurgulandı
Sunumunda yangın algılama ve otomatik söndürme sistemlerinin önemine dikkat çeken Dr. Gültek, bu sistemler sayesinde yangının yayılmasının engellenebileceğini ve tahliye sürecinin hızlıca başlatılabileceğini ifade etti. Gültek, “Yangının çıktığı alan ile kaçış noktaları arasındaki bölmelerin duman geçirmez olması büyük önem taşıyor. Örneğin, yangın bir restoranda çıkarsa, dumanın kaçış merdivenine ulaşmaması gerekir. Eğer merdivene ulaştıysa, konaklama katlarına geçişi mutlaka engellenmeli. Bu temel prensip her binada sağlandığında yangın güvenliği açısından önemli bir adım atılmış olur,” dedi.
Dr. Temelli ise yangın güvenliğinin ilk adımının uygun malzeme seçimi ve doğru mimari planlama ile atıldığını belirtti. Yangın alanlarının bölümlendirilmesi ve uygun yalıtım malzemeleri kullanılarak tehlike alanlarının sınırlandırılabileceğini vurguladı.
Ulusal Yangın Veri Sistemi Önerisi
Türkiye’de yangın verilerinin her kurum ve belediye tarafından farklı sistemlerle kaydedildiğini belirten Temelli, bu durumun standardizasyon eksikliği doğurduğunu söyledi. Üniversite olarak ulusal çapta bir yangın veri sisteminin oluşturulması gerektiğini savunduklarını dile getirdi.
Ayrıca “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik”in geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Temelli, bu düzenlemede konut ve iş yerleri için ayrı kuralların belirlenmesinin önemine dikkat çekti. Yangın güvenliği açısından merkezi bir koordinasyon merkezinin kurulmasının yanı sıra, tam donanımlı bir ulusal yangın laboratuvarının da hayata geçirilmesini önerdi.
“Eğitim ve Denetimler Merkezi Standartlara Bağlansın”
Sunumların ardından milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Gültek, Kartalkaya’daki otel yangınıyla ilgili değerlendirmesinde, “Yönetmelik aslında yeterli. Uygulansaydı, yangın önlenebilirdi,” şeklinde konuştu. İtfaiye hizmetlerinin merkezileştirilip merkezileştirilmemesi konusuna da değinen Gültek, “İtfaiyeler yerel yönetimlerde kalmalı ancak güçlendirilmelidir. Yönetim biçimi merkezi standartlarla belirlenmeli, eğitim ve denetim kriterleri merkezileştirilmelidir,” dedi.
Dr. Temelli ise tüm yapıların mevcut yönetmeliğe uygunluğunun altı ayda bir denetlenmesi gerektiğini vurguladı.