Hollanda Arama Kurtarma Ekibinden birinin Adıyaman da söylediği cümle enteresan;
"SİZ TANRI’YI BU KADAR KIZDIRACAK NE YAPTINIZ ?"
ne yaptık:
* 24 saat yalan söyleyip 5 vakit namazla affedileceğiz sandık.
* Bir hafta boyunca çalıp, kandırıp Cuma namazı ile affedileceğimizi sandık.
* Devlet malını talan ettik, yetim, öksüz, gariban hakkını gasbettik. 30 gün oruç tutunca affedilir sandık.
* Dini sadece apış arası ve şekli ibadet ile sınırladık. Ruhumuz şeytanla ortak oldu. işlerimiz hileli ve çürük oldu. Ama egomuzu o kadar putlaştırdık ki suçu kendimizde değil hep başkalarında arar olduk.
* Allah ile aldattık. Sahtekarlığı uyanıklık sandık.
* Çocuklara tacizde bulunmak için yalan hadis uydurduk.
* Nasıl olsa mübarek gün ve gecelerdeki ibadetlerimiz ve yaptığımız bağışlar bizi affettirir sandık.
Artık birimiz değil, birkaçımız değil hemen hemen tüm toplum ahlaken çürümüştü. Hileli olan, teknik ve ilim dışlanarak yapılan binalar, Çürük yapılar yıkıldı.
"Kurunun yanında yaş da yanar." misali ahlaken çürüyenlerin hileli yaptıkları binalar yıkılırken, o binaların içlerindeki masumlar da öldü.
Ders mi aldık?
Hayır!...

Hala yıkımdan bile kâr elde etmenin peşindeyiz.
- Yardım çadırlarını sattık.
- Yardım yiyeceklerini başka yerlere sattık.
- Talan ve rant peşinde koştuk.
- Depremi siyasi hırsımız için kullandık.
Oysa dünya sadece biz barbar insanlara ait değil.
* Bitkiler de canlı, dünya da onların dünyası.
* Hayvanlar da canlı, dünya onların da dünyası.
Ve
Onların da bu dünyada en az bizim kadar yaşam hakkı var.