İstanbul’daki olası depreme dair değerlendirmelerde bulunan Görür, kentteki yapı stokunun büyük bir kısmının deprem dirençli olmadığını vurgulayarak, “Yanlış malzeme kullanımı, eksik demir, yetersiz mühendislik, ruhsatsız yapılar ve hatalı projeler büyük risk oluşturuyor. Belediyenin verilerine göre, İstanbul'da 1 milyon 100 bin bina var ve bunlardan en az 100 bininin depreme dayanıklı olmadığı belirtiliyor. Bu binalar ağır hasar alacak ve can kaybı en çok bu yapılarda yaşanacak. Eğer her binayı 5 katlı kabul edersek, 500 bin kat yapar. Her katta ortalama 4 kişi yaşadığını düşünürsek, bu da 4 milyon insanın risk altında olduğu anlamına gelir. Depremde hayatını kaybedebilecek kişi sayısı en az 500 bin olur, ancak bu rakamın üst sınırı belirsiz. Yani, 4 milyon insan ciddi tehdit altında” dedi.
Deprem Sonrası Süreç 7.5 Yıl Sürebilir
Büyük Marmara depreminin ardından İstanbul’un eski haline dönüş süreci hakkında da konuşan Görür, "Marmara Bölgesi’nde gerçekleşecek bir depremin yıkıntılarının toparlanması yaklaşık 7.5 yıl sürebilir. Fay hatlarının kırılmasına bağlı olarak, Adalar fayı en fazla 7, Kumburgaz fayı ise en az 7.2 büyüklüğünde deprem üretiyor. Eğer her iki fay aynı anda kırılırsa, depremin büyüklüğü 7.5’e ulaşabilir ve sarsıntı yaklaşık 2 dakika sürebilir. Tek başına kırılması durumunda ise sürenin 1 dakikayı aşması bekleniyor. Yapılan tüm simülasyonlar 7.5 büyüklüğündeki bir deprem üzerine kurgulanıyor. Tarihe baktığımızda 1766 yılında önce Adalar fayı, ardından Kumburgaz fayı kırılmış ve İstanbul 3 ay arayla iki büyük 7 büyüklüğünde deprem yaşamış” şeklinde konuştu.