Niyet: Kaza orucu tutarken hangi orucun kaza edildiği niyette belirtilmelidir. Niyetin zamanı da önemlidir. Şafii mezhebine göre kaza oruçlarında niyet imsaktan önce yapılmalıdır. Hanefi mezhebine göre ise imsak vaktine kadar niyet geçerlidir.
Yanlışlıkla Yiyip İçmek: Oruçlu olduğunu hatırlamadan yiyip içmek orucu bozmaz. Kişi orucuna kaldığı yerden devam eder.
Orucun Bozulduğunu Düşünmek: Orucun bozulduğuna kanaat getirip yiyip içmeye başlayan ve daha sonra orucunun bozulmadığını öğrenen kişi, o günü kaza etmelidir.
Geciktirme: Kaza oruçları geciktirilmeden yıl içerisinde tutulmalıdır. Şafii mezhebine göre kazayı bir sonraki Ramazan'a kadar geciktirmek günahtır. Hanefi mezhebine göre ise geciktirme günah olsa da fidye gerekmez.
Fidye: Kazayı bir yıl erteleyen kişi Şafii mezhebine göre fidye vermelidir. Hanefi mezhebine göre ise fidye gerekmez.
Vefat Eden Kişinin Kaza Oruçları: Kazasını tutmadan vefat eden kişinin yakınlarının bu borcu ödemeleri müstehaptır.
Hamile veya Süt Emziren Kadın: Hamile veya süt emziren kadın, oruç tutmaktan doğan endişesi varsa oruç tutmayabilir. Sonradan sadece o günleri kaza yapar.
Fidye Miktarı: Hanefi mezhebine göre fidye miktarı fıtır sadakası miktarı kadardır. Şafii mezhebine göre ise fidye, fıtır sadakasının dörtte biri kadardır.
Kefaret: Kaza orucunun kasten bozulması kefareti gerektirmez. Kefaret cezası sadece Ramazan ayına özeldir.
Mürted Olan Kişi: Şafii mezhebine göre mürted olan kişi Müslüman olduktan sonra kafir olarak kaldığı yılların oruçlarını da kaza etmelidir. Hanefi mezhebine göre ise kâfir kimse ibadetle sorumlu değildir.