Birleşmiş Milletler (BM) tarafından küresel su krizine dikkat çekmek amacıyla 1993 yılından bu yana 22 Mart, Dünya Su Günü olarak kutlanıyor.

Su Eksikliği Artıyor

Bilim dergisi Nature'da yayımlanan araştırmaya göre, su talebinin su arzını aşmasıyla ortaya çıkan durum, "su eksikliği" veya "sürdürülebilir olmayan su kullanımı" olarak tanımlanıyor. Çalışmada, küresel ısınmanın farklı senaryolarda su kaynakları üzerindeki etkileri incelendi.

Araştırmaya göre; sanayi öncesi döneme kıyasla 1,5 derecelik küresel ısınma gerçekleştiğinde, yıllık su açığının 484,4 kilometreküpe çıkması, 3 derece artış senaryosunda ise bu rakamın 525,3 kilometreküpe ulaşması bekleniyor.

Su Kıtlığı En Çok Hindistan’ı Etkileyecek

En fazla su kıtlığı yaşayan ülkeler arasında Hindistan, ABD, Pakistan, İran ve Çin öne çıkarken, Hindistan'ın yıllık su eksikliğinin 3 derece ısınma senaryosunda 17,2 kilometreküp artması bekleniyor. Türkiye ise bu senaryoda yıllık 2,2 kilometreküp su kaybı yaşayacak ülkeler arasında yer alıyor.

En Avantajlı Kıta Amerika, En Dezavantajlı Asya

Prof. Dr. Aydın, dünya nüfusunun %60’ına ev sahipliği yapan Asya kıtasının yalnızca %36’lık su kaynağına sahip olması nedeniyle en dezavantajlı bölge olduğunu belirtti. Buna karşın, su kaynaklarının nüfusa oranla en fazla olduğu kıta Amerika olarak öne çıkıyor.

Aydın, Türkiye'nin Orta Doğu ülkelerine kıyasla daha iyi durumda olduğunu ancak kuzeyindeki ülkelere göre daha dezavantajlı olduğunu ifade etti. Türkiye’de özellikle iç bölgelerde yağışların azalması ve su kaynaklarının %20 ila %30 oranında gerilemesi öngörülüyor.

Türkiye Su Stresi Altında

Prof. Dr. Aydın, Türkiye’nin halihazırda su stresi yaşayan bir ülke olduğunu vurgulayarak, kişi başına düşen yıllık su miktarının 1300 metreküp olduğunu söyledi. Falkenmark İndeksi'ne göre bir ülkede kişi başına yıllık su miktarı 1700 metreküpten az ise su stresi, 1000 metreküp altına düşerse su kıtlığı yaşanıyor.

Bölgesel bazda değerlendirildiğinde, Marmara Havzası'nda kişi başına düşen yıllık su miktarı 200 metreküp iken, Küçük Menderes Havzası’nda bu rakam 130-140 metreküp seviyesinde bulunuyor.

Türkiye Su Kıtlığı Yaşayan Ülke Olabilir

1960’lı yıllarda Türkiye’nin kişi başına düşen su miktarı 4500 metreküp iken, 2021 ve 2022 yıllarında bu miktar 1300 metreküpe geriledi. Prof. Dr. Aydın, nüfusun 100 milyona ulaşması ve su kaynaklarının azalması halinde Türkiye’nin su kıtlığı çeken bir ülkeye dönüşebileceği uyarısında bulundu.

Isınma Artışı Devam Edecek

İklim değişikliği nedeniyle 2050’lere kadar sıcaklıkların 3 derece, 2100 yılına kadar ise 5-6 derece artabileceği öngörülüyor. Aydın, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz havzasında sıcaklık artışının belirgin şekilde hissedileceğini belirtti.

Su Kaynaklarının Korunması İçin Önlemler Şart

Su kaynaklarının korunması için tarım politikalarının su yönetimiyle entegre edilmesi gerektiğini vurgulayan Aydın, özellikle su tüketimi yüksek tarım ürünlerinin belirli bölgelerde sınırlanması ve su tasarrufu sağlayan ekim yöntemlerine öncelik verilmesi gerektiğini ifade etti.

Özellikle Konya gibi bölgelerde şeker pancarı gibi su tüketimi yüksek ürünlerin yerine, daha az su gerektiren tarım ürünlerine yönelinmesi gerektiğini belirten Aydın, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı için sıkı düzenlemelerin devreye alınmasının önemli olduğunu dile getirdi.

Kaynak: AA