İddianamede, olası olaylara karşı emniyet güçleri tarafından gerekli önlemlerin alındığı, 23 Mart’ta toplanan kalabalığa ise İstanbul Valiliği tarafından 19-23 Mart tarihleri arasında alınan gösteri, yürüyüş ve toplanma yasağı kararının iletildiği belirtildi.
Tebliğ edilen yasağa rağmen kalabalığın dağılmadığı, polis hattına doğru saldırı ve taşkınlıkta bulunduğu ifade edilen iddianamede, güvenlik güçlerinin birçok kez sesli anonslarla uyarı yaptığı, ancak eylemcilerin dağılmayı reddetmesi üzerine orantılı müdahale ile gözaltı işlemlerinin gerçekleştirildiği aktarıldı.
Delil olarak yer verilen görüntü analizleri ve tutanaklara göre, protestocuların güvenlik kameralarının görüşünü engellemek amacıyla lazer ışığı kullandığı ve meydanda kalmayı sürdürdüğü, ilerleyen saatlerde ise bazı kişilerin polis ekiplerine taş, sopa, şişe ile yanıcı ve sert maddelerle saldırdığı belirtildi.
Şüphelilerin emniyet ve adli ifadelerinde herhangi bir kişi ya da grubun yönlendirmesiyle toplanmadıklarını beyan ettikleri ve suçlamaları kabul etmedikleri bilgisi de iddianamede yer aldı.
Sanıkların ortak hareket ettiği kanaatine varılan iddianamede, 139 kişi hakkında "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet" suçundan 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Ayrıca bazı şüpheliler hakkında “görevi yaptırmamak için direnme” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlarından da soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Hazırlanan iddianame, İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.