Yaklaşık 12 saat süren operasyonun ardından Önder, ECMO (kalp-dolaşım destek cihazı) desteğiyle yoğun bakım ünitesine alındı.

Hastane yetkilileri, Sırrı Süreyya Önder’in hayati tehlikesinin halen sürdüğünü belirtti.

Florence Nightingale Hastanesi’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Sayın Sırrı Süreyya ÖNDER, 112 Ambulans ekipleri tarafından nabızsız, entübe ve Kalp – Akciğer masajı eşliğinde 15.04.2025 saat 22.41 sularında Hastanemiz Acil Ünitesine ulaştırılmıştır.

Acil servisimizde yaklaşık 10 dakika süren Kalp – Akciğer masajı sonrası spontan dolaşım sağlanmış, nabız alınmış, yapılan acil ekokardiyografi sonucunda Tip I Aort Diseksiyonu (Kalpten çıkan ana aorta, arkus aorta ve inen aortayı içeren tüm aorta katları içerisine kanama) olduğu tespit edilmiştir.

Takiben 23.05’ de yeniden ritm bozukluğu olup nabız ve dolaşım durmuştur. Kalp masajı yapılarak hastamız acilen ameliyathaneye alınıp saat 23.35’ de operasyon başlatılmıştır.

Ameliyatta aort diseksiyonunun sağ koroner damarı besleyen sağ koroner arterin kapsadığı tespit edilmiştir. Sırasıyla sağ koroner damara koroner by-pass yapılmış, aort kapağı değiştirilmiş ve tüm aorta boyunca grefleme ve anastomoz işlemleri tamamlanmıştır.

Ancak bu kadar büyük bir diseksiyon ve kalbi besleyen sağ koroner içermesi nedeniyle ameliyattaki tüm operasyon süreçlerinin başarılı olmasına rağmen kalbin sağ yarısı iyi kasılamamakta sol yarısı ise iyi kasılmaktadır.

Oniki saate yakın süren ameliyat sonrası hastamız Sayın Önder ECMO (kalp dolaşım destek cihazı) eşliğinde Yoğun Bakım Ünitemize alınmıştır.

Hayati tehlikesi halen devam etmektedir.

Bilgilerinize saygılarımızla sunarız.”

ÖNDER, RAHATSIZLIĞINI TBMM GENEL KURULU'NDA ANLATMIŞTI

Hastaneden Sırrı Süreyya Önder’in Sağlık Durumuna Ilişkin Açıklama 2

İstanbul’da kalp rahatsızlığı ardından ameliyat edilen TBMM Meclis Başkan Vekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya

Yoğun bakımda tedavisi süren Önder, 16 Mayıs 2024'te Meclis Genel Kurulunda, 'Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri sırasında gerginlik yaşanınca rahatsızlığına değinmişti. Genel kurulda rahatsızlığını anlatan Önder, "Beynime genel kurulu yönetirken pıhtı attı. Gittik; işte her şer bir hayra gebedir; pankreasta tümör çıktı. Aort anevrizması, beyne pıhtı atmasıyla beraber yaşandı. Ağır da bir tedavi görüyorum" demişti.

Önder, iktidar ve muhalefet milletvekillerinin genel kurulu yönetme tutumuna ilişkin eleştirileri üzerine şunları söylemişti:

"Bunu söylemek istemezdim ama genel kurulu yönetirken beynime pıhtı attı. Gittik; işte her şer bir hayra gebedir; pankreasta tümör çıktı. Beyne pıhtı atmasıyla beraber aort anevrizması yaşadık. Ağır da bir tedavi görüyorum. Ona rağmen ben bu kadar tahammüllü, saygılı ve bu kadar; aslında ayıp bir şey insanın kendisi için bu tanımı kullanmak da, zarafetle yürütmeye çalışırken, bu hoyratlık kabul edebileceğim bir şey değil. 'Acaba zarafetimizi, nezaketimizi, edebimizi başka bir şey olarak mı yorumluyorlar' duygusuna kapılıyorum. İncindiğim bir şey. Bu ikinci bir dakikada söze giremeyen bütün arkadaşlar beni demokrasi dışı davranmakla itham ettiler. Muhalefetten de vekiller geldi. Şimdi tabii ki ben de bütün bunlardan kendime bir ibret, ders çıkarmazsam ayıp olacak. Bundan sonra 20 kişiden başka hiçbir arkadaşıma söz vermeyeceğim. Muhalefetten gelip burada çemkirmeselerdi diyecektim ki, 'Yine ben eski tutumumu devam edeyim.' İç tüzükse iç tüzük nasıl uygulanır hepsini göreceğiz. Ama asgari bir konsorsiyum, asgari bir zarafet, asgari bir nezaket, anlayış, hemhal olma, empati, adına ne derseniz deyin, burada hepimizin dert ettiğimiz memleketin halidir. Bir şekilde bir yol bulmaya, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyoruz. Onun için herhangi bir iç tüzüğün bana yüklediği o saygısızlıkla ilgili herhangi bir şey yapmayacağım. Onu bile ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiriyorum. Saygı sınırlılarını zorlasa da ben bir Sayın Vekile bu konuda herhangi bir disiplin işlemi yapmak gibi bir tutum, 40 yıllık ilkelerimi çiğnemek olur. Hiçbir saygısızlık prensiplerimi çiğnetemez, ifade edebilmesi, bunda aşırıya bile gitse, kabalaşsa bile buna tahammül etmek şeklinde gelişiyor. Vaktinizi aldım. Özür dilerim, bağışlayın beni."

Muhabir: (Yahya Gözüaçık)