7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’nde devam eden saldırılarda 50 bin 251 kişi hayatını kaybederken, 114 bin 25 kişi de yaralandı.
Başkan Taş, işgal rejimi ve destekçilerinin Gazze, Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı geri planda bırakmaya çalıştığını ifade ederek, tüm yaşananlara rağmen bu konunun birinci gündem maddesi olmaya devam etmesi ve boykotun kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
"Gazze ve Kudüs İkinci Plana Atılmamalı"
Ramazan Taş, günümüzde hız ve tüketim çağında yaşanması nedeniyle bazı önemli meselelerin göz ardı edilebildiğine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"Gazze, Filistin ve Kudüs, asla unutmamamız gereken meselelerdir. İkinci Abdülhamid döneminde Gazze'ye büyük bir önem verilmiş, Yahudi lobilerinin tüm tekliflerine rağmen asla taviz verilmemiştir. Sultan Abdülhamid, 'Orası kutsal topraklardır, şehitlerin kanıyla alınmıştır. Bizden ancak kanla alabilirsiniz' diyerek kararlılığını ortaya koymuştur. Ancak günümüzde yaşanan olaylar, ne yazık ki Gazze ve Kudüs’ü ikinci plana itmektedir. Özellikle gençler, bu kutsal toprakları gündeminden düşürmemeli ve sürekli gündemde tutmalıdır. Çünkü orada hayatını kaybedenler, sivil insanlar, masum çocuklardır. Bu bilinçle hareket ederek, ecdadımız gibi bu davaya sahip çıkmalıyız."
Başkan Taş, Kudüs ve Gazze’nin unutturulmaya çalışılmasının arkasında şer güçlerin bulunduğunu belirterek, medyanın manipülatif bir güç olarak kullanıldığına dikkat çekti.
"Günümüzde medya, asıl gerçekleri gölgeleme ve dikkatleri başka yöne çekme amacıyla kullanılabiliyor. Yanlışı doğru, doğruyu yanlış gibi gösterebiliyorlar. Bu yüzden her zaman bilinçli ve uyanık olmamız lazım. Asıl meselemiz olan Gazze’yi ve Kudüs’ü unutmayarak bu mücadeleyi sürdürmeliyiz. Bu noktada bireysel olarak yapabileceğimiz en büyük katkı ise boykottur.” ifadelerini kullandı.
"Boykot En Büyük Silahımızdır"
İşgal rejiminin ve İslam karşıtı güçlerin ekonomik olarak zayıflatılmasının boykot yoluyla mümkün olabileceğini ifade eden Taş, şu açıklamalarda bulundu:
"Boykot, bizim elimizdeki en büyük güçtür. Şu an bundan daha etkili bir yaptırımımız yok. Bu yüzden boykotun istikrarlı bir şekilde sürdürülmesi gerekmektedir. Çevremizdekilere de bu bilinci aşılamak için çaba göstermeliyiz. Çünkü işgal rejimi ve destekçilerinin en büyük korkusu, ekonomik kayıplardır. Boykot, onlar için en büyük darbedir. Ancak ne yazık ki birçok Müslüman, bu sorumluluğu yerine getirmiyor. Ramazan ayında bile boykot edilen markaların reklamları yayımlandı. Örneğin, bir televizyon kanalında ‘İki Coca-Cola alana Ramazan pidesi bedava’ kampanyası yapıldı. Bu, İslam’a ve Müslümanlara yapılan en büyük hakaretlerden biridir. Gazze’de binlerce masum insan katledilirken, Müslümanları kandırmaya yönelik bu tür reklamların yapılması kabul edilemez. Müslümanların bu oyunlara gelmemesi ve boykotun kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor.”
Taş, boykotun yalnızca bireysel bir eylem olmadığını, toplum genelinde yaygınlaştırılması gereken bir bilinç olduğunu belirterek, bu mücadelenin herkes tarafından anlatılması ve sahiplenilmesi gerektiğini ifade etti.