Döviz karşısında hızla değer kazanan altın, yatırımcıların en güvenilir limanı olmayı sürdürüyor. Piyasadaki hareketliliği analiz eden Diyarbakır’daki kuyumcu esnafları altındaki yükselişin süreceğini öngörerek yatırımcılara önemli tavsiyelerde bulundu.
"Altın her zaman kazandırır"
Sektöre yeni adım atan kuyumcu Muhammed Başaran, altının en sağlam yatırım aracı olduğunu vurgulayarak, fiyat artışlarının arz-talep dengesi, küresel ekonomik gelişmeler ve savaşlardan etkilendiğini dile getirdi.
Başaran, "Kuyumculuk sektörüne yeni girdik ancak başladığımızdan bu yana altın sürekli yükseliyor. Vatandaşlar güvenli liman olarak altına yöneliyor. İnşaat dahil pek çok sektörde yatırımcılar altına ağırlık vermeye başladı. Talep arttıkça fiyatlar da yükseliyor ve bu eğilimin devam etmesi bekleniyor." dedi.
Altının uzun vadede kazanç sağladığını belirten Başaran, "Dünyadaki ekonomik krizler ve savaşlar altın fiyatlarını doğrudan etkiliyor. Fiyatların ne kadar daha yükseleceğini kesin öngöremesek de, altın bir kez belirli bir seviyeye ulaştığında, geçici düşüşler yaşansa bile tekrar aynı seviyeye gelir. Uzmanlar yıl sonunda gram altının 4 bin 500 TL'ye çıkacağını tahmin ediyor. Bu yüzden yatırımcıların bilinçli hareket etmesi önemli. Altın, kısa vadeli alım satım için değil, uzun vadeli kazanç için değerlendirilmelidir." ifadelerini kullandı.
"Altın en güvenli liman"
Altının özellikle pandemi sonrası büyük bir hareketlilik kazandığını belirten kuyumcu Mehmet Biçer ise, "2010-2020 yılları arasında fiyatlarda bir duraksama oldu ancak 2020'de pandemi sonrası enflasyonun yükselmesiyle altın değer kazanmaya başladı. Son beş yıldır aralıksız yükseliyor. Doların yıllar içinde 20 kat prim yapmasına karşılık, altın 200 kat prim yaptı ve bu yükselişin devam edeceğini düşünüyoruz." dedi.
Biçer, altının fiziksel olarak elde tutulabilen nadir yatırım araçlarından biri olduğunu vurgulayarak, "Dolar gibi kâğıt paralar bir sisteme bağlıdır, ancak altın hiçbir otoriteye bağımlı değildir. Geçtiğimiz yıl 60 bin dolar olan altının kilosu, bu yıl 90 bin dolara ulaştı. Yakın gelecekte bu rakamın 200 bin, hatta 500 bin doları görebileceğini düşünüyoruz. Özellikle Amerika’nın sürekli para basması ve karşılığında bir değer üretmemesi, altının daha da değer kazanmasına yol açıyor. Devletler ve merkez bankaları da kendilerini güvenceye almak için altına yatırım yapmaya devam ediyor." diye konuştu.
"Altın değerini her zaman korur"
Altın yatırımının uzun vadeli düşünülmesi gerektiğini söyleyen Biçer, "Fiyatlardaki artışı, dünya genelindeki enflasyon ve para basımına bağlıyoruz. Basılan para miktarı arttıkça altının değeri de yükseliyor. Ancak aslında altın değer kazanmıyor, alım gücünü koruyor. Altın her zaman güvenilir bir yatırım aracıdır ve uzun vadede kazandırır. Gereksiz satış yapmamak, altını gerçekten bir değer karşılığı satmak önemli. Altının her zaman değerli bir emtia olarak kalacağını unutmamak gerekir." dedi.