Diyarbakır’ın Kulp ilçesi Kaymakamı Burak Akeller’in cuma namazını kılmak için gittiği camide hutbe okuma tarzını beğenmediği gerekçesiyle imam M.K'yi, “Sen terörist misin?” diyerek mikrofonla darbettiği iddia edildi. Diyarbakır Valiliği’nin soruşturma başlattığı olayla ilgili açıklama yapan Kaymakam Akeller ise darp iddialarını yalanlamıştı. Darp raporu alan ve darp edilen ayağı ile ilgili görseller paylaşan imam M.K, kaymakamdan şikayetçi olduğunu söyledi.
Diyarbakır Memur Sen o camiye gitti
Memur Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir, Diyanet Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ahmet Yılmaz ve sendika temsilcileri ile beraber imamın darp edildiği Kulp ilçesindeki Kuba Camiine gitti.
Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde imam M.K’nin darp edildiği camiyi ziyaret eden Memur Sen Diyarbakır ve bileşenlerinden oluşan heyet, cami önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını grup adına Diyanet Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ahmet Yılmaz okudu.
Cami önünde basın açıklamasını okuyan Yılmaz,
Bu millet ağır bedeller ödeyerek Eski Türkiye’yi geride bıraktı. Esnafın kepenk açamadığı, huzurun kaybolduğu, kamu görevlilerinin can güvenliği endişesi ile evlerinden helalleşerek çıktığı bir dönemi geride bırakalı çokta olmadı.” İfadelerini kullandı.
“Şehit ailesine mensup ve kardeşi polis olan bir diyanet görevlisinin vatan ve millet sadakatini sorgulamak kimsenin haddi değildir”
Geçmişte yaşanan yanlış uygulamaların bölgeye ve Türkiye’ye ağır bedelleri ödettiğinin altını çizen Yılmaz;
“Bu dönemin en ağır bedelini bölgemiz çekti. Sözde devlet ve millet menfaatine yapılıyor denilen ama gerçekte terör örgüt ve odaklarının ekmeğine yağ süren eylem ve söylemlerin oluşturduğu tahribat büyük oldu. Bu tahribatın oluşturduğu yaraların rehabilitesi için samimiyeti ve devamlılığı olan çalışmalara ihtiyacımız var.
İhtiyacımız belli ve Cumhurbaşkanımız önderliğinde devlet aklında başlayan zihni ve fiili dönüşüm bize ve bölgemize umut veriyorken Kulp Kaymakamının görevi başındaki bir imama uyguladığı sözlü ve fiili şiddet asla kabul edilemez. Şehit ailesine mensup ve kardeşi polis olan bir diyanet görevlisinin vatan ve millet sadakatini sorgulamak kimsenin haddi değildir.” Dedi.
Kaymakamın imamı “seni sürgün ederim" diye tehdit ettiğini, sinkaflı küfürler ettiğini, İmam'ı tekmeleyip, mikrofonun sopasıyla ve mikrofonla defaatle darp edip daha sonrasında geride delil bırakmamak için mikrofonu aldırıp camide kamera olup olmadığını sorduğunu belirten Yılmaz şöyle konuştu;
Kulp Kaymakamının, inancımızın kutsal mekânları olarak herkesin saygı ile girip çıktığı, İçinde yüksek sesle konuşmaktan bile hicap duyduğu camide, hutbe sırasında İmam'a bağırarak müdahale etmesi hem hutbe adabına uymayan hem de cemaate saygısızlık içeren bir hareket olmuştur. İmam arkadaşımızın olgunluk göstererek bu provokasyona gelmemesine karşın Kaymakam çirkinliklere devam etmesi, namazdan sonra imama sinkaflı küfürler etmesi, hakaretler savurması, "seni sürgün ederim" diye tehdit etmesi, en acısı en çirkini İmam'ı tekmelemiş, mikrofonun sopasıyla ve mikrofonla defaatle darp edip, geride delil bırakmamak için mikrofonu aldırıp camiden ayrılması hiç birimizin, insaflı hiç kimsenin kaldırabileceği türden bir olay değildir. Öncesinde imama camide kamera olup olmadığını sorması Kaymakam'ın bu eylemi anlık bir öfkeyle değil planlayarak yaptığının göstergesidir. Oysa varsa imamın bir kusuru bunun usulü ve yolu bellidir.
Bilinmektedir ki bölgemizde imamlar toplumun son derece saygı duyduğu, önem verdiği toplumsal sorunların çözümünde başvurduğu saygın kanaat önderleridir. Bu yönüyle Kulp Kaymakamının hem de cami içinde imama karşı sergilediği bu şiddet ve hakaretler İmam'ın şahsında, taşıdığı bu misyona ve toplumsal statüye de bir saldırıdır.
“Yaptığı vandallık asla karşılıksız kalmamalıdır”
Kaymakam hakkında acilen soruşturma başlatılması ve görevden el çektirilmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz şunları söyledi;
“Vazifesi hukuku ayakta tutmak ve uygulamak olan bir devlet görevlisinin hukuku ayaklar altına alarak yaptığı vandallık asla karşılıksız kalmamalıdır. Kaymakam hakkında acilen soruşturma açılarak görevden el çektirilmelidir.
Bölgeyi güvenlikçi ve yaftalayıcı bir refleksle değerlendirmenin bedelini tüm ülke olarak ödemek zorunda kaldığımızın bilinci içinde hareket edilmelidir.”
“İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı göreve çağırıyoruz”
Kaymakam Akeller’in makamının gerektirdiği sorumluluk ve görev anlayışı ile bağdaşmayan şekilde hareket ettiğini belirten Yılmaz;
“Vatandaşla devlet arasındaki huzur ve güven iklimini zedeleyici, mülki idare makamının gerektirdiği sorumluluk ve görev anlayışı ile bağdaşmayan bu eylemle ilgili olarak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı göreve çağırıyoruz.
Kulp Kaymakamı’nın imam arkadaşımıza yönelik hakaret ve şiddet eylemini nefretle kınıyor, bu eylemin cezalandırılması için gereğini beklediğimizi tekrarlıyor, imam arkadaşımızla geçmiş olsun dileklerimizi paylaşıyoruz.”