Depresyon Nedir?
Günlük yaşamı olumsuz etkileyen, yoğun üzüntü ve umutsuzluk duygularıyla kendini gösteren depresyon, yaygın bir ruhsal sağlık problemidir.
Belirtileri Nelerdir?
Psikiyatri Uzmanı Dr. Sema Bayçın, depresyonun en yaygın belirtilerinin sürekli üzüntü hali, enerji kaybı, ilgi azlığı, uyku düzeninde bozukluklar ve umutsuzluk hissi olduğunu ifade etti.
Çocuk ve gençlerde bu belirtilere sinirlilik, sosyal izolasyon ve okul başarısında düşüş gibi ek semptomlar da görülebilirken, yaşlı bireylerde yorgunluk, iştahsızlık ve hafıza problemleri ön plana çıkabiliyor.
Dr. Bayçın, "Bu belirtiler uzun süre devam ederse mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır. Erken müdahale, tedavi sürecinde oldukça etkilidir." dedi.
Depresyonun Nedenleri
Dr. Bayçın’a göre depresyonun nedenleri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Genetik yatkınlık, hormonal değişiklikler, kişilik yapısı, çevresel faktörler ve kronik hastalıklar bu süreçte etkili olabilir.
“Stresli yaşam olayları, çocukluk travmaları, işsizlik, aile içi problemler, alkol veya madde kullanımı ve bazı ilaçlar depresyon riskini artırabilir.” diyen Bayçın, bu faktörlerin farkında olmanın önemine dikkat çekti.
Tedavi Süreci Nasıl İlerler?
Depresyon tedavisinde ilk adımın bir psikiyatri uzmanına başvurmak olduğunu belirten Dr. Bayçın, ilaç tedavisi, psikoterapi ve yaşam tarzı değişikliklerinin tedavinin temel unsurları olduğunu söyledi.
"Sağlıklı beslenme, düzenli uyku, fiziksel aktiviteler ve stres yönetimi becerilerinin geliştirilmesi tedavi sürecini destekler. Ayrıca, sosyal ilişkilerin sürdürülmesi ve destekleyici bir çevrede bulunmak, iyileşme sürecinde önemli rol oynar." ifadelerini kullandı.
Aile ve Çevrenin Rolü
Dr. Bayçın, depresyonun yalnızca bireyin değil, çevresindeki insanların desteğini de gerektiren bir süreç olduğunu vurgulayarak, "Aile üyeleri ve yakın çevre, depresyondaki bireye anlayışla yaklaşmalı ve destekleyici bir tutum sergilemelidir. Depresyon, bireysel olduğu kadar toplumsal farkındalık gerektiren bir sağlık sorunudur." dedi.
Depresyon, yalnızca bireyin değil, çevresinin de bilinçli bir şekilde destek olmasını gerektiren bir rahatsızlık olarak ele alınmalı. Uzmanlar, erken tanı ve uygun tedaviyle bu sürecin yönetilebilir olduğunu belirtiyor.
