Türkiye’nin, savaşın diplomasi yoluyla sona erdirilmesi için en başından beri yoğun ve samimi çaba gösterdiğini belirten Erdoğan, adil bir barışın kaybedeni olmayacağını her fırsatta vurguladıklarını dile getirdi.
“Ukrayna’nın bağımsızlığına güçlü destek verdik”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına verdikleri desteğin altını çizerek, “Adil, kalıcı ve onurlu bir barış için her iki tarafın da masada yer alacağı sağlam bir diplomatik zemin oluşturulmasının önemini vurguluyoruz. En kısa sürede ateşkesin sağlanması, taraflar arasında güven artırıcı önlemler çerçevesinde havada ve denizde saldırıların durdurulmasını destekliyoruz” dedi.
“Avrupa’nın güvenliği sadece AB üyelerinin meselesi değil”
Karadeniz’de seyrüsefer güvenliğini sağlayacak bir anlaşmaya varılması için yürütülen çabaların bu anlayışla örtüştüğünü belirten Erdoğan, “Savunma sanayimizin Ukrayna’ya desteği ve özel sektörümüzün savaş şartlarına rağmen ülkede faaliyet göstermesi ortadayken, AB’nin savunma sanayi tedariki ve yeniden imar programlarının dışında tutulmamızın hiçbir açıklaması olamaz. AB’nin bu yaklaşımını değiştirmesi ortak çıkarlarımız açısından önemlidir. Avrupa’nın güvenliği yalnızca Birlik üyelerinin meselesi değildir, bu konu tüm Avrupalı müttefikleri ilgilendirir” ifadelerini kullandı.
Birleşik Krallık’ın ev sahipliğinde 2 Mart’ta gerçekleşen Liderler Zirvesi gibi bugünkü toplantıyı da Avrupa güvenliğine yönelik kapsamlı ve gerçekçi bir yaklaşımın göstergesi olarak değerlendirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa güvenliğine yönelik tüm adımların Türkiye ile ortak bir şekilde planlanmasının ortak menfaatimize uygun olacağını düşünüyoruz. Aynı zamanda transatlantik bağın korunması ve ABD’nin güçlü desteğinin alınması da kritik önemdedir. Türkiye olarak ileri teknolojiye sahip savunma sanayimizle bu alana katkı sunmaya hazırız. Avrupa savunma sanayi programlarının tüm Avrupalı müttefiklere açık olması gerektiğine inanıyoruz. Ukrayna’nın yeniden inşası ve ayağa kaldırılması amacıyla oluşturulan Avrupa Barış Fonu gibi mekanizmalara dahil olmamız da önem arz ediyor” dedi.
“AB, üyelik sürecimizi hızlandırmalı”
Avrupa’nın ekonomik güvenliği ve savunması açısından Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin ne kadar kritik olduğunu mevcut küresel ve bölgesel gelişmelerin bir kez daha ortaya koyduğunu söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin tam üyelik hedefini güçlü bir şekilde koruduğunu ifade etti.
“AB’nin artık stratejik ve vizyoner bir tutum benimsemesi ve üyelik müzakerelerimizi en kısa sürede yeniden canlandırmasını bekliyoruz” diyen Erdoğan, “Umarım tüm üst düzey toplantılarımızı da en kısa zamanda birlikte gerçekleştiririz. Ukrayna’da adil, kalıcı ve onurlu bir barışın sağlanması için müzakere sürecine ev sahipliği yapmak da dahil olmak üzere her türlü desteği vermeye hazırız. Toplantımızın barış ve istikrar açısından hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum” ifadelerini kullandı.
Toplantıya, İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store, İzlanda Başbakanı Kristrun Mjoll Frostadottir, AB Konseyi Başkanı Antonio Costa, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da katıldı.