Başer, küresel iklim değişikliğinin tarımsal üretimi doğrudan etkilediğini belirterek, çiftçilerin bu duruma uyum sağlaması gerektiğini vurguladı. Kuraklık nedeniyle kışlık ve yazlık ürünlerin ekim tarihlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini dile getiren Başer, "Tohumların toprağa daha erken bırakılmasını öneriyoruz. Ayçiçeği ekimlerinin büyük bölümü Trakya’da gerçekleştiriliyor, mısır ekimi ise başladı. Çiftçiler bu yöntemleri benimsemeli. Erken ekim bazı küçük riskler içerse de kuraklık gibi büyük bir tehdidi hafifletmek için önemli bir adım." dedi.
Üst Üste Tahıl Ekimi Zararlıların Çoğalmasına Yol Açıyor
Başer, çiftçilerin sıkça yaptığı hatalardan birinin aynı tarlaya ardı ardına tahıl ekimi olduğunu belirterek, bunun zararlılar ve hastalıkların artmasına yol açtığını ifade etti.
Buğday ekilen bir tarlaya ertesi yıl arpa ekmenin yanlış bir uygulama olduğunu vurgulayan Başer, "Geçtiğimiz yıl arpada yüksek verim alınmasıyla birlikte birçok çiftçi buğdayın ardından arpa, arpanın ardından buğday ekmeye başladı. Bu durum, Trakya’da daha önce rastlanmayan zararlıların ortaya çıkmasına neden oldu." açıklamasında bulundu.
Aynı tür ekimin toprakta organik madde oranını düşürdüğüne dikkat çeken Başer, bazı tarım alanlarının zararlılar nedeniyle bozulduğunu dile getirdi. Çiftçilere ekim nöbeti uygulamalarını benimsemeleri çağrısında bulunan Başer, şöyle konuştu:
"Yanlış ekim uygulamaları nedeniyle maliyetler artıyor. Çiftçiler hastalık ve zararlıları engellemek için daha fazla gübre ve ilaç kullanmak zorunda kalıyor. Oysa tahıllar benzer besin elementlerini tüketiyor ve bu durum toprağın dengesini bozuyor. Buğday ve arpanın hastalıkları birbirine benziyor, ancak ekim nöbetine farklı bir bitki dahil edilirse bu hastalıkların önüne geçilebilir."
