Prof. Dr. Tarhan, "Aile Yılı" kapsamında "Aile ve Önemi" konusundaki görüşlerini paylaştı.

Tarhan, evliliklerde tam uyumun beklenmediğini, evlilikte yüzde 70-80 oranında bir denklik beklenmesi gerektiğini belirtti. "Birbirinin aynısı olmak gerekmez; biyolojik, sosyal, kültürel ve ekonomik düzeyde denklik olması önemli. Bu denklik varsa, evlilikteki sorunlar daha kolay çözülür. Tamamen aynı kişiler olmak, zamanla soğumaya neden olabilir. Evlilikte sevgi yeterli değildir; sevgiyle birlikte bağlanma ve sağlıklı iş birliği de olmalıdır. Sevgi ve iş birliği olduğunda mutlu, uzun süreli evlilikler kurulabilir. Evliliğin en büyük düşmanı ben merkezciliktir. Doğru kişi, empatik bir ilişki kurabilen kişidir" dedi.

Kusurları Sürekli Göstermek İlişkiye Zarar Verir

Tarhan, gençlere "Evlenmeden önce her şeyin uyumlu olup olmadığını iyice araştırın, ama evlendikten sonra birlikte aynı hedefe odaklanın" tavsiyesinde bulundu. Evliliği bir gemiye benzeten Tarhan, "O gemiye binenlerin çıkarlarından çok, geminin ve yolcuların yararını düşünmesi gerekir. Sürekli kusur görmek ve bunu dile getirmek ilişkiye zarar verir. Gemi kaptanı hata yaptı diye gemiyi batırmazsınız, aşırı tepki verilmemelidir. Bu noktada zihinsel esneklik önemlidir. Evliliğin düşmanlarından biri de inatçılıktır. Böyle kişiler, evliliklerinde hata yapabilirler" dedi.

Romantizm Dönemi ve Çatışmalar

Evliliğin üç dönemi olduğunu belirten Tarhan, romantizm döneminin altı haftadan iki yıla kadar sürebileceğini söyledi. "Romantizm dönemi genellikle çocuk sahibi olduktan sonra biter. Kadın, kendini çocuğa adar, erkek ise işine yoğunlaşır. Bu durum, duygusal mesafeyi artırır" dedi. Ardından, güç ve kişilik çatışmalarının başladığı dönem gelir ve bu dönemde egolar devreye girer. Bu dönem başarıyla atlatıldığında, bağlılık dönemi başlar ve uzun süreli mutlu evlilikler oluşabilir.

Kadın ve Erkeğin Beyin Fonksiyonları Farklıdır

Prof. Dr. Tarhan, kadın ve erkeğin biyolojik olarak eşit olmadığını ancak eşit haklara sahip olmaları gerektiğini belirterek, beyin fonksiyonlarının farklı çalıştığını vurguladı. "Sol beyin erildir ve mantık, muhakeme, hesaplama gibi işlevlerden sorumludur. Sağ beyin dişildir ve duyguları, estetiği yönetir. Ön beyin bu iki yapıyı dengeler ve dengeyi sağlar" dedi.

Stres Durumunda Kadın ve Erkek Farklı Tepkiler Verir

Stres altında kadın ve erkeğin beyinlerinin farklı tepkiler verdiğini anlatan Tarhan, "Erkek beyni stres altında zihinsel bir sığınağa çekilir, konuşmak istemez. Kadın ise stres anında paylaşarak rahatlamaya çalışır. Bu farklılıklar iletişimde çatışmalara yol açabilir" dedi. "Evliliklerde, bazen fırtınalara fırsat vermek gerekir. Fırtınasız evlilik olsa da, bu çok nadir olur" diyerek, sağlıklı iletişimin önemine dikkat çekti.

Kadın ve Erkek Arasındaki İlişki İş Birliği Olmalı

Tarhan, 1960'larda başlayan kadın özgürleşme hareketinin zamanla kadın-erkek ilişkisini bir güç savaşına dönüştürdüğünü ifade etti. "Kadın ve erkek arasındaki ilişki bir iş birliği olmalı, güç savaşı olmamalıdır. Kadın-erkek ilişkisi rekabet değil, tamamlayıcı olmalıdır" dedi.

Evlilikte İletişim ve Güven Önemli

Prof. Dr. Tarhan, evliliğin güven yuvası olması gerektiğini belirterek, güvenin sağlanamaması durumunda sevginin zamanla kaybolabileceğini vurguladı. "Evlilik, bir aşk yuvası değil, bir güven yuvası olmalıdır. Eğer güven yoksa, sevgi de buharlaşır" dedi. Aile içi iletişimin yatay olması gerektiğini de belirterek, "Anne ve baba arasında koalisyon kurmalı, çocuklar kendi aralarında sorunları çözmelidir" şeklinde konuştu.

Evlilikte Çocuk Sahibi Olmak Bir Zorunluluk Değildir

Evliliğin çocuk sahibi olmadan da güçlü olabileceğini dile getiren Tarhan, "Evlenmek bir zorunluluk değil, ilişkilerde temel olan psikolojik ve duygusal bağlardır. Çocuk sahibi olma düşüncesi, yalnız kalmamak için yapılmamalıdır. Ailede güvenli bir alan oluşturulması önemlidir" dedi.

Boşanma Bir Sonuçtur, Seçenek Değil

Evliliklerde sevgi ve iyi niyet olduğu sürece sorunların çözülebileceğini söyleyen Tarhan, "Sevgi bitmişse, evliliği sürdürmek zorlaşır. Boşanma, bir seçenek değil, bir sonuçtur" dedi.

Çocuk Yetiştirirken Aşırı Müdahale Zararlıdır

Tarhan, aşırı kontrolcü ebeveynliğin çocuk üzerinde travmatik etkiler yaratabileceğini belirterek, "Aşırı kontrol, çocuğun benlik saygısını zedeler. Çocuk yetiştirmek bir sanattır ve doğru strateji ile yapılmalıdır" dedi.

Evlilikte Zorunluluk Değil, Anlamlı Bir Yaşam

Tarhan, "Evlilik, sadece bir birliktelik değil, anlamlı bir hayat yaratma sürecidir. Yanlış bir evlilik yapmaktansa evlenmemek daha doğru olabilir" diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: İLKHA