İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Tutuklanması
Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına ilişkin konuşan Yılmaz, sürecin iki yönü olduğuna dikkat çekti. Dosyada hem yolsuzluk hem de terör bağlantısı iddialarının bulunduğunu belirten Yılmaz, hukuki sürecin devam ettiğini vurguladı. Yargının bağımsız bir süreç yürüttüğünü ifade eden Yılmaz, bu durumu siyasi bir mesele olarak değerlendirmenin yanlış olacağını dile getirdi.
Tutuklama kararının yolsuzlukla ilgili olduğunu belirten Yılmaz, terör suçlaması kapsamında bir karar alınsaydı sürecin farklı ilerleyebileceğini ifade etti. Geçici bir tedbir olarak belediye meclisinin içinden bir başkan seçileceğini hatırlatan Yılmaz, CHP’nin konuyu siyasileştirdiğini öne sürdü.
Protestoların Ekonomiye Etkisi
Son dönemde yaşanan protesto gösterilerine de değinen Yılmaz, gösterilerin demokratik çerçevede yapılabileceğini ancak bazı marjinal grupların olayları provoke ettiğini söyledi. Bu süreçte sokakların şiddet olaylarına sahne olduğunu ifade eden Yılmaz, oluşan kaos ortamının ekonomi üzerinde olumsuz bir etki yarattığını belirtti.
Dış dünyaya, Gezi Parkı olaylarına benzer bir hareketlilik algısının verilmeye çalışıldığını ifade eden Yılmaz, bunun ekonomiye zarar vermek amacı taşıdığını savundu. Ancak, kısa sürede bu algının ortadan kalktığını söyleyen Yılmaz, Türkiye’de huzur ve istikrarın hakim olduğunu, bu sürecin kalıcı bir ekonomik hasara yol açmayacağını dile getirdi.
"Kimsenin Suç İşleme Ayrıcalığı Yok"
Yargının süreci tarafsız bir şekilde ele aldığını vurgulayan Yılmaz, kim suç işlediyse adaletin önünde hesap vermesi gerektiğini belirtti. CHP içinden gelen şikayetlerin de yargı sürecinin bir parçası olduğunu ifade eden Yılmaz, tüm hukuki işlemlerin kanunlar çerçevesinde yürütüldüğünü kaydetti.
Bazı çevrelerin süreci siyasallaştırmaya çalıştığını iddia eden Yılmaz, yargı karşısında kendini haklı hissedenlerin meseleyi siyasi arenaya taşımaması gerektiğini söyledi. Hukuki savunma hakkının herkes için geçerli olduğunu ifade eden Yılmaz, ancak olayın siyasi boyuta çekilmesinin yanlış olduğunu dile getirdi.
Ekonomik Veriler ve Piyasalardaki Son Durum
Yılmaz, ekonomik göstergelerin olumlu seyrettiğini belirterek, cari açığın tarihi düşük seviyelere gerilediğini, bütçe açığının deprem harcamalarına rağmen kontrol altında tutulduğunu ifade etti. Bankacılık sisteminin sağlam olduğunu ve rezervlerde ciddi bir birikim sağlandığını aktaran Yılmaz, ekonomik programın kararlılıkla sürdürüldüğünü vurguladı.
Piyasalarda yaşanan dalgalanmaların geçici olduğunu belirten Yılmaz, Merkez Bankası ve ilgili kurumların gerekli önlemleri aldığını ifade etti. Döviz kurunda yaşanan hareketliliğin sınırlı kaldığını belirten Yılmaz, stopaj oranlarında herhangi bir değişikliğin gündemde olmadığını sözlerine ekledi.
Özgür Özel’in Boykot Çağrısı
Ana muhalefet lideri Özgür Özel’in bazı şirketlere yönelik boykot çağrısını eleştiren Yılmaz, bu tür girişimlerin ülke ekonomisine zarar verdiğini belirtti. Türkiye'nin yerli ve milli şirketlerinin hedef gösterilmesini tehlikeli bulduğunu ifade eden Yılmaz, bu tür adımların ekonomiye ve istihdama olumsuz yansıyacağını vurguladı.
Siyasi tartışmaların ekonomiye zarar vermemesi gerektiğini söyleyen Yılmaz, Türkiye'nin ekonomik istikrarının hem iktidar hem de muhalefetin ortak sorumluluğunda olduğunu dile getirdi.
Dış Tepkiler ve Hukuki Süreç
Son yaşanan gelişmelere uluslararası tepkilerin sınırlı kaldığını belirten Yılmaz, birkaç Avrupa ülkesinden ve ABD’den gelen açıklamaların Türkiye’nin iç meselelerine dair değerlendirmeler olduğunu söyledi. İlk günlerde ortaya çıkan bilgi kirliliğinin zamanla dağıldığını ifade eden Yılmaz, sürecin hukuki boyutunun takip edilmesi gerektiğini kaydetti.
Ekonomide belirsizliğin risk oluşturan bir unsur olduğunu ancak şu an böyle bir durumun söz konusu olmadığını ifade eden Yılmaz, piyasaların sakinleştiğini ve hukuki sürecin devam ettiğini söyledi.