Bakan Bolat, son yıllarda dünya ticaretinde büyümenin dengesiz ilerlediğini, rekabet şartlarının adil olmadığını ve bu durumun korumacılığın artmasına, büyük ekonomik bloklar arasında ise ticari gerilimlerin oluşmasına neden olduğunu dile getirdi. Yaşanan bu gelişmelerin, küresel çapta ekonomik büyümeyi yavaşlattığını ve sistemsel eşitsizlikleri derinleştirdiğini söyledi.
Geçmişte küreselleşmenin dünya genelinde yoksulluğun azaltılmasına katkı sunduğunu vurgulayan Bolat, buna karşın elde edilen refahın bölgeler ve ülkeler arasında adil şekilde paylaşılmadığını, bu nedenle küresel ekonomide sürdürülebilir kalkınmanın risk altında olduğunu kaydetti.
"İklim Krizi ve Dijitalleşme Ekonomik Yapıyı Dönüştürüyor"
Bakan Bolat, günümüz ekonomisinde geçici şokların yanında iki temel unsurun dönüşüm sürecini derinden etkilediğine dikkat çekti: iklim değişikliği ve dijitalleşme. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde iklim krizinin yol açtığı olumsuzlukların, tarımsal üretimden kırsal kalkınmaya kadar pek çok alanda tehdit oluşturduğunu dile getirdi.
Yeşil dönüşümün artık ekonomi politikalarının merkezinde yer aldığını ifade eden Bolat, dijitalleşmenin ise başta sanayileşmede geri kalmış ülkeler için önemli fırsatlar sunduğunu belirtti. Ancak dijital teknolojilere erişimdeki eşitsizlikler ve finansman sorunlarının, bu dönüşümün önünde engel teşkil ettiğini de sözlerine ekledi.
"Mevcut Ekonomik Sistem Yetersiz Kalıyor"
Bolat, yavaşlayan ticaret hacmi, yükselen korumacılık eğilimleri ve artan borç yükünün, küresel refahın önünde ciddi engeller oluşturduğunu vurguladı. Bu durum karşısında mevcut çok taraflı ekonomik yapının, yeni zorluklara uyum sağlama ve çözüm üretme konusunda yeterli olmadığını ifade etti.
Yeni bir ekonomik yapının; serbest ve adil ticaret ilkelerini korurken aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmayı teşvik eden, finansmana erişimi kolaylaştıran ve küresel sorunlara çözüm sunabilen bir çerçevede şekillenmesi gerektiğini belirten Bolat, bu doğrultuda dört temel iş birliği alanına dikkat çekti.
"Ortak Refah İçin İş Birliği Şart"
Bolat, ticaretin önündeki engellerin kaldırılması, öngörülebilir iş ortamlarının oluşturulması ve yatırımların teşvik edilmesi için açık ve rekabetçi pazarların desteklenmesinin önemine işaret etti. Ayrıca, yeşil ve dijital dönüşüm sürecinin birlikte yürütülmesi gerektiğini, bu dönüşümün adil şekilde gerçekleştirilmesi için çok taraflı iş birliklerinin artırılmasının şart olduğunu söyledi.
Küresel tedarik zincirlerinin dayanıklılığının artırılması, tarımda sürdürülebilirlik ve gıda güvenliğinin sağlanması adına uluslararası diyalog ve koordinasyonun güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bolat, küresel ölçekte yatırım ve iş birliklerinin artırılmasının da büyük önem taşıdığını kaydetti.
"Geleceğin Ekonomisi İçin Diyalog ve Dayanışma Gerekiyor"
Ticaret Bakanı Bolat, belirsizliklerin ve değişimin küresel ekonominin temel dinamikleri haline geldiğini belirterek, daha adil ve sürdürülebilir bir ekonomik düzenin kurulabilmesi için özellikle yükselen ekonomiler arasında diyalog ve iş birliğinin her zamankinden daha elzem olduğunu ifade etti.
Bolat, konuşmasının sonunda OECD Yükselen Pazarlar Forumu’nun, bu doğrultuda yapıcı ve ileriye dönük tartışmalar için eşsiz bir fırsat sunduğunu belirterek, ortak refahın ancak birlikte hareket edilerek sağlanabileceğini sözlerine ekledi.
