Araç kiralama sektöründe kısa, orta ve uzun dönemli kiralamalarda çeşitli sorunlar yaşandığını belirten Oto Kiralamacı Selçuk Nazik, mağduriyetlerin özellikle son dönemde daha da arttığını söyledi. Nazik, kiralanan araçların konkordato nedeniyle trafikte bağlanabileceğine, yüksek hasar faturalarının tüketicilere yansıtılabileceğine ve kredi kartlarından yüksek provizyon çekilebileceğine dikkat çekti.
Nazik, internette sahte kiralama sitelerine karşı uyarıda bulunarak, güvenilir olmayan firmaların cazip fiyatlarla dolandırıcılık yaptığını ifade etti. "Güvenilir araç kiralama firmalarının sayısı yaklaşık 180 civarında. Günlük kira bedeli 1.000 TL olan bir aracı 400 TL’ye kiraladığını iddia eden firmalardan uzak durun, bu tarz tekliflere karşı dikkatli olun." dedi.
Türkiye’de araç sahibi olmanın yüksek vergi yükü ve işletim maliyetleri sebebiyle zorlaştığını, bu yüzden araç kiralamanın cazip bir alternatif olduğunu belirten Nazik, sektörde bireysel ve kısa dönem kiralamalarda mağduriyetlerin daha sık yaşandığını vurguladı. Orta ve uzun dönem kiralamalarda ise firmaların konkordato ilan etmesi, aracın trafikten men edilmesi ve yüksek faturalandırma gibi sorunlar öne çıkıyor.
Nazik, "Reklamlarla öne çıkan sahte sitelere karşı dikkatli olunmalı. Araç kiralamak için arama motorlarına yazdığınızda karşınıza çıkan firmaların güvenilir olup olmadığını mutlaka kontrol edin. Araç bedelinin olağandışı düşük olduğu tekliflerde iki kere düşünün, piyasa koşullarının çok altında fiyat veren firmalar genellikle güvenilir değildir." diye ekledi.
Kiralanan aracın kaskosunun kapsamını kontrol etmenin önemine de değinen Nazik, aracın teslim alınmadan önce iç ve dışının dikkatlice gözlemlenmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, motor arızası durumunda aracı hareket ettirmemenin, olası zararların önüne geçeceğini söyledi.
Son olarak Nazik, araç kiralama ve satış sektöründe mağduriyetlerin kökten çözülmesi için kanun yapıcıların da sorumluluk alması gerektiğini vurgulayarak, "Yıllardır bu sektörlerde mağduriyetler yaşanıyor. Sadece tüketicilerin değil, aynı zamanda yasa koyucuların da köklü çözümler üretmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.