1. Ağır Ceza Mahkemesince görülen ve dün başlayıp 12 saat süren davanın ilk duruşmasına, Kırat Mahallesi'nde 9 Kasım 2023'te, cesedi yol kenarındaki ormanlık alanda bulunan Nourtani'nin ölümüne ilişkin tutuklu sanık H.K. (46) ile tutuksuz sanıklar A.Ç. (46) ve E.D. (22) ile maktulün ve sanıkların yakınları ile taraf avukatları katıldı.

Tutuklu sanıklar A.A. (52) ve E.G. (34) ile tutuksuz sanık S.K. (28) ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Tutuksuz sanık E.D, savunmasında, ocak içerisine girdiklerinde Nourtani'nin sırtüstü yattığını belirterek, olayı E.G. ve H.K'ye bildirdiklerini söyledi.

Nourtani'yi vagonun şasisine koyup dışarı çıkardıklarını anlatan E.D, "E.G. ve H.K, 'Olayın ocak içerisinde olduğunu göstermeyin, olay ocağın dışında olmuş gibi gösterin. Hastaneye gidelim. İnfazımız var, başımız yanmasın. Afganlının kimliği yok. Ocak kaçak.' dedi. Bunun üzerine Nourtani'yi arabanın bagajına koyduk. E.G, 'Kıyafetleri sobaya atın.' dedi. H.K, A.A, E.G. ve A.Ç. ile arabaya binip 'Biz hastaneye gidiyoruz, siz işinize devam edin.' diyerek yanımızdan ayrıldılar. Biz işimize devam ettik." dedi.

Yanmış Cesedi Bulunan Işçinin Davasında Sanık Ve Avukatlardan Kan Donduran Ifadeler 1

E.D, Nourtani'nin kıyafetlerini sobaya attıklarını, H.K'ye Nourtani'yi hastaneye götürmeleri gerektiğini, kalp krizi geçirdiyse otopside çıkacağını, kendilerini ilgilendiren bir durum olmadığını, Nourtani'yi bırakıp gitmemeleri gerektiğini, parmak izlerinin olduğunu söylediğini ifade etti.

Mahkeme başkanının, E.D'ye, "O kadar kişisiniz, birine bir şey oluyor, 112'yi neden aramadınız?" diye sorması üzerine "H.K. ağabeyler hastaneye götüreceğiz dedikleri için çalışmaya devam ettik." yanıtını verdi.

Sanık S.K. de Nourtani'nin vagonları değiştirdikleri yerde makasta sırtüstü yattığını, boynu direğe yaslı halde olduğunu belirterek, "Hırıltılı bir şekilde nefes alıp veriyordu. 'Muhammed ağabey' diye üç kere seslendim, cevap vermedi. A.Ç. kalp masajı yapmaya başladı. Ayrıca A.Ç. 'Dili içine kaçmış mı?' gibisinden maktulü kontrol ediyordu. Nefes almak zaten çok güçtü." dedi.

H.K'nin, "Bu olayı hiçbir şekilde kimseden duymayacağım. Eğer duyarsam anam avradım olsun vururum seni." dediğini öne süren S.K, tehdit ve baskı altında kaldığı için kamerayı kendine çevirdiğini aktardı.

Yanmış Cesedi Bulunan Işçinin Davasında Sanık Ve Avukatlardan Kan Donduran Ifadeler 2

"Hastaneye götürmek için ikna etmeye çalıştım" savunması

Tutuksuz sanık A.Ç. ise tutuklu sanıklar ile Nourtani’nin taşındığı araçta olduğunu kaydederek, "E.G, H.K'ye durmasını söyledi. E.G, "Afgan zaten, atalım bunu." dedi. Ben de küfrederek, "Çakal, kurt yer. İnsan bu, atamazsınız." dedim. H.K. de "Doğru diyor, manyak mısın?" dedi. Hastaneye götürmek için ikna etmeye çalıştım. Sonra beni bırakın deyip eve gittim. Haberleri görünce hemen avukatımla savcılığa gelerek her şeyi anlattım." ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanık E.G, savunmasında, H.K'nin kendisine, "Maden benim dersin, ben senin ailene bakarım." dediğini ileri sürerek, şunları kaydetti:

"Bu esnada A.Ç. de arkaya dönüp bana 'En fazla 6 ay yatıp çıkarsın.' dedi. Ben de üzerimdeki iş kıyafetlerini göstererek, 'Patron ben miyim? diyeceğim bu şekilde.' dedim. A.Ç. bana, evin yakın olduğunu, eve gidip kıyafetlerimi değiştirip ocağın benim olduğumu söylememi söyledi. Kendilerine patron olmadığımı söyledim. H.K. benden diğer ocakta çalışan Afgan'ı alıp getirmemi istedi. Ben kendi telefonumu Afgan Kazım'a vererek Nourtani’nin eşini arayarak işe gelmediğini söylemesini istedim."

Yanmış Cesedi Bulunan Işçinin Davasında Sanık Ve Avukatlardan Kan Donduran Ifadeler 3

Tutuklu sanık A.A, H.K'nin kendisine bidonun yerini sorup, "Benzin bidonunu bana getir." dediğinden basederek, ne yapmaya çalıştığını sorduğunda kendisine, "Dayıoğlu ben içeri girersem ebedi çıkamam. Hepimizin parmak izi var. Yakacağım bunu." dediğini iddia etti.

Bir an önce gitmeleri gerektiğini anlatan A.A, "H.K. benzini elimden aldı, ben de 2-3 metre geriye uzaklaştım. H.K'nin benzini döktüğünün sesini duyuyordum. Bidonu ne yaptı göremedim. Sonra beni yanına çağırdı. Benzini döktükten sonra bana, 'Yakmasak mı dayıoğlu?' diye sordu. Ben de 'Çekip gidelim.' dedim. H.K. de bana 'Öyle olmaz, çak bir çakmak dayıoğlu beklemeye gerek yok, gidelim.' dedi. Yakma niyetim yoktu ama çakmağı çıkarırken telefonum yere düştü. Telefonu bulurum düşüncesiyle çakmağı çakınca bir anda ateş aldı. Rahmetli orada alev aldı." iddiasında bulundu.

"H.K'nin talimatıyla ateşi yaktım" şeklindeki ifadesi hatırlatması üzerine sanık A.A, "H.K'nin ısrarı üzerine çakmağı çaktım. Mahkemenizin huzurunda şaşırdım. Telefonu düşürdüğüm ve telefonu bulmak için çakmağı çaktığımı söyledim. Doğrusu H.K'nin talimatıyla çakmağı çaktım." şeklinde konuştu.

Yanmış Cesedi Bulunan Işçinin Davasında Sanık Ve Avukatlardan Kan Donduran Ifadeler 6

"Cani olsak ocağın ağzında kalp masajı yapmazdık"

Tutuklu sanık H.K. de Nourtani'nin nefes almadığını fark ettiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Ölü bizim ölümüz. Arayın 112'yi. Gelsinler alsınlar.' dedim. E.G. de bana 'Senin sicilin, benim sicilim var. Ocak kapanır, kimliği yok.' dedi. Eray’a seslendim, battaniye getirmesini söyledim. Battaniyeye sarıp arabanın bagajına koydular. Aracı durdurdum, tuvalet ihtiyacımı gidermek için araçtan indim. Sonra bir ışık hissettim. Arkamı döndükten sonra maktulün yandığını gördüm. O an korktum. Biz cani insan değiliz. Cani olsak ocağın ağzında kalp masajı yapmazdık. Üç kere E.G'ye ve A.Ç'ye hastaneye götürmemiz gerektiğini söyledim. Benim amacım hastaneye götürmekti. E.G. sürekli kafama ocağın kaçak olduğunu sokmaya çalışıyordu."

 Yanmış Cesedi Bulunan Işçinin Davasında Sanık Ve Avukatlardan Kan Donduran Ifadeler 13

Sanığın, "20 bin dolar karşılığında böbreğini sat" dediği iddiası

Nourtani'nin eşi Qamer Gül Meliki ise eşinin ölmeden 1 hafta önce, sanık E.G'nin 20 bin dolar karşılığında böbreğini satmasını istediğini anlattığını öne sürdü.

Ailenin avukatı Kerim Bahadır Şeker de sanıkların "Afgan, kimliği yok, kurtulalım bundan." söylemleri nedeniyle, atılı suçlamanın "insanlığa karşı suçlar" şeklinde değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Maktulun otopsi raporundaki, "iç organlarda, kemiklerde kayıplar olduğu, organlardaki değişimler açısından inceleme yapılamadığı" bilgisi dikkate alındığında Nourtani'nin böbreğinin alınmış olduğunu düşündüklerini söyleyen Şeker, olay yeri, araç güzergahı ve maden ocağında keşif yapılmasını talep etti.

Yanmış Cesedi Bulunan Işçinin Davasında Sanık Ve Avukatlardan Kan Donduran Ifadeler 12

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunduğundan bu hallerinin devamına karar verirken, daha önce adli kontrol tedbiri kaldırılan A.Ç'ye yurt dışı çıkış yasağı koydu.

Tutuksuz sanıkların yurt dışı çıkış yasağının devamına ve keşif talebinin ise reddine hükmeden mahkeme, tanıkların dinlenilmesi ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İlk duruşma 12 saat sürdü

Öte yandan 12 saat süren duruşmada polis ekipleri gün boyunca güvenlik önlemi aldı.

YENİDEN RAPOR ALINACAK

Yanmış Cesedi Bulunan Işçinin Davasında Sanık Ve Avukatlardan Kan Donduran Ifadeler 10

Mahkeme başkanı, dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek bilimsel mütalaadaki iddialar ile dosyanın tamamını kapsayacak şekilde yeniden rapor alınması için sevk edilmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan ve partisinin il örgütü ile DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki ve sivil toplum kuruluşu üyeleri davayı takip etmek üzere adliyeye geldi.

Aslan'ın duruşma öncesi açıklama yaptığı adliye önünde “göçmenler dışarı” şeklinde çeşitli sloganlar atıldı.

DESTEĞE GELENLERE SANIK YAKINLARINDAN TEPKİ

Yanmış Cesedi Bulunan Işçinin Davasında Sanık Ve Avukatlardan Kan Donduran Ifadeler 9

Adliye çıkışında Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı adına açıklama yapan DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki’nin konuştuğu esnada, sanık yakınları gruba tepki göstererek saldırı girişiminde bulundu. Taraflar arasında itişmeler yaşanırken, gruba küfür edildi. Yaşlı bir kadın, ‘Biz onlara ekmek veriyoruz, ekmek’ derken avukat Kerim Bahadır Şeker, ‘Ekmeği yakarak mı veriyorsunuz’ diyerek tepki gösterdi. Polis ekiplerinin araya girmesiyle arbede büyümeden sona erdi.

ADLİYE ÇIKIŞINDA AÇIKLAMA: TANIK YAKINLARI SALDIRDI

Yanmış Cesedi Bulunan Işçinin Davasında Sanık Ve Avukatlardan Kan Donduran Ifadeler 4

Zonguldak’ta yanmış cesedi bulunan kaçak maden ocağı çalışanı Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’yi öldürdükleri gerekçesiyle müebbet hapis istemiyle 3’ü tutuklu 6 sanığın yargılandığı davanın ardından açıklama yapmak isteyen Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı isimli gruba sanık yakınları saldırdı. Gerginlik polis ekiplerinin müdahalesiyle sona erdirildi. Grup adına açıklama yapan DEM Parti Milletvekili Özgül Saki, “Bu saldırı, mülteci düşmanlığının toplumun en küçük hücrelerine kadar nasıl yayıldığının göstergesi. Biz buna karşı kendi dayanışmamızı dile getireceğiz. 3 duruşmadır dinlediklerimiz gösteriyor ki, hiç kimsenin göçmen-mülteci olduğu takdirde can güvenliği yok. Bu ülkede, işçilerin can güvencesi yok. Mahkemeyi dinleyenler görmüştür ki, ‘Vezir Mohammed nasıl öldü, bilmiyoruz’ diyorlar. Yakılarak öldüğü tespit edilmiş. Biz, bütün sanıkları dinlemişiz birbirlerine çakmak verdiklerini bile benzin aldıklarını bile itiraf etmişler. ‘Afgan’dır yakalım zaten kimliği yok’ dediği bilindiği halde böyle bir tepkiye maruz kaldık.” dedi.

AVUKAT: SUÇUN NİTELİĞİ DEĞİŞECEK

Yanmış Cesedi Bulunan Işçinin Davasında Sanık Ve Avukatlardan Kan Donduran Ifadeler 11

Bilimsel mütalaada 4 bulgunun dikkat çektiğini ifade eden Nourtani ailesinin avukatı, Kerim Bahadır Şeker, “En önemlisi, Afgan madencinin diri diri yakılmış olabileceği çünkü suçun niteliği değişecek. Canavarca hisle tasarlayarak kasten adam öldürme mefhumuna girecek. Diğeri, köprücük ve çene kemiğindeki kırıkların tespiti. Bu daha önce tespit edilen bir husus değildi. Kalp krizi sanıklar tarafından ileri sürülmüştü, böyle bir tespit olmadığı söylendi. Dolayısıyla bütün hususlar ve çelişkiler bir araya getirilerek bir sonuç rapor alınacak Adli Tıp Kurumu’ndan. Adli Tıp 1’inci İhtisas Kurulu rapor verdikten sonra, mütalaa verilecek.” ifadelerini kullandı.

‘ÇOCUKLARIMA NASIL BAKACAĞIM’

Yanmış Cesedi Bulunan Işçinin Davasında Sanık Ve Avukatlardan Kan Donduran Ifadeler 5

Yargılanan 6 kişinin tutuklanmasını istediğini belirten Qamer Gül Meliki, “İş birliği yapılmış bir cinayet bu. Hak ettikleri cezayı almaları gerekiyor. Hem toplum için hem de hepsi ‘çocuklarımız var, dışarı çıkmam lazım’ dediler. Onlar beraat istiyor hepsi çocuklarını söylüyor ama o an Vezir Mohammed’in çocukları olduğunu düşünmediler. Çocukları hala evde, ben onlara nasıl bakacağım, cezalandırılmalarını istiyorum” diye konuştu.

Olayın geçmişi

Zonguldak’ta Kırat Mahallesi'nde yol kenarındaki ormanlık alanda 10 Kasım 2023'te yanmış halde bulunan cesedin, iki gün önce öldüğü anlaşılan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'ye (50) ait olduğu belirlenmişti.

Soruşturma kapsamında, ruhsatsız işletildiği iddia edilen maden ocağı sahiplerinin de aralarında bulunduğu 6 şüpheli gözaltına alınmıştı. Zanlılardan A.A, E.G. ve H.K. tutuklanmış, E.D, A.Ç. ve S.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Yanmış Cesedi Bulunan Işçinin Davasında Sanık Ve Avukatlardan Kan Donduran Ifadeler 8

Ruhsatsız ocakta çalıştığı öne sürülen Nourtani'nin, iş sırasında fenalaşıp hareketsiz kaldığı ve buradan araçla ormana götürülüp benzin dökülerek yakıldığı iddia edilmişti.

Nourtani'nin cesedinin bulunmasından 4 gün önce jandarma ekiplerince ruhsatsız çalıştırıldığı belirlenen maden ocağının, patlayıcıyla kullanılamaz hale getirildiği fakat zanlıların yeni giriş açarak maden ocağını yeniden faaliyete soktuğu tespit edilmişti.

Yanmış Cesedi Bulunan Işçinin Davasında Sanık Ve Avukatlardan Kan Donduran Ifadeler 7

Kaynak: (AA-DHA)