ABD, İsrail'in savaş suçlarına verdiği destekle yetinmeyerek, ülke içinde de Filistin'e destek veren akademisyen ve öğrencileri hedef almaya devam ediyor.
Son olarak, Massachusetts eyaletinde doktora yapan Fulbright bursiyeri Rümeysa Öztürk, iftara gitmek için evinden ayrıldığı sırada, sivil kıyafetli ICE (ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Birimi) ajanları tarafından zor kullanılarak gözaltına alındı.
Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği, Öztürk’ün durumu hakkında ABD’li yetkililerle temas kurulduğunu ve gerekli hukuki desteğin sağlanacağını duyurdu. Bu gelişme, ABD'nin "ifade özgürlüğü" söylemiyle olan çelişkisini bir kez daha gündeme getirdi.
Öztürk’ün, geçen yıl Filistin yanlısı bir makale kaleme aldıktan sonra, tartışmalı bir platform olan "Canary Mission" adlı internet sitesinde fişlendiği ortaya çıktı. Bu site, ABD'de Filistin’i destekleyen öğrenci ve akademisyenleri hedef göstererek, onların akademik ve mesleki kariyerlerini engellemeye çalışıyor. Filistin yanlısı görüşlerini dile getiren birçok kişi, bu tür karalama kampanyalarının ardından çeşitli baskılarla karşı karşıya kalıyor.
Daha önce Georgetown Üniversitesi araştırmacısı Badar Han Suri ve Columbia Üniversitesi mezunu Mahmud Halil gibi akademisyenler de benzer suçlamalarla karşılaşmıştı.
ABD yönetiminin, İsrail'e yönelik en küçük eleştiriyi "terör yanlısı söylem" olarak nitelendirerek muhalif görüşleri bastırması, ülkedeki ifade özgürlüğünün kimler için geçerli olduğu sorusunu yeniden gündeme getiriyor. Filistin’e destek veren öğrenci ve akademisyenlerin hedef alınması, ABD’nin özgürlükler konusundaki çifte standardını bir kez daha ortaya koyuyor.
