Uyku sağlığı konusunda araştırmalar yapan Prof. Dr. Öztürk, akıllı telefonların farklı mekanizmalarla uyku düzenini bozabileceğini belirtti. Öztürk, yatmadan önce telefon ekranına bakmanın uykuyu geciktirdiğini ve melatonin salgısını baskıladığını ifade etti.
Telefon ekranlarından yayılan parlak ışığın özellikle mavi spektrumda olduğu için melatonin hormonunun üretimini engellediğini aktaran Öztürk, şu açıklamalarda bulundu:
"Melatonin salgısının baskılanması, uykuya dalmayı zorlaştırdığı gibi uykunun kalitesini de düşürüyor. Uykunun kırılgan hale gelmesi, küçük sesler ya da ufak rahatsızlıklarla sık sık uyanmaya neden oluyor."
Prof. Dr. Öztürk, yatakta geçirilen telefon kullanım süresinin uykunun ertelenmesine yol açtığını ve uyku düzeninde kaymalara sebep olduğunu vurguladı. Oyun oynama, video izleme ya da sosyal medya gibi aktivitelerin uyku sürecini geciktirdiğini belirterek, "Bu durum yalnızca uykuyu bozmakla kalmıyor, aynı zamanda kişinin zihinsel olarak uyarılmasına da neden oluyor. Uykuya dalması gereken zamanda tam dinlenme haline geçiş engelleniyor," dedi.
Akıllı telefonların yaydığı elektromanyetik alanların da uyku üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine işaret eden Öztürk, yatak odasında telefon, tablet veya bilgisayar bulundurulmaması gerektiğini söyledi.
Eğer telefonun yatak odasında bulunması gerekiyorsa en az 2 metre mesafede tutulması gerektiğini belirten Öztürk, şu önerilerde bulundu:
"Telefonu sürekli kontrol etme alışkanlığı psikolojik olarak da zarar veriyor. İnsanlar, telefonlarına mesaj gelip gelmediğini kontrol etmek gibi bir saplantıya kapılıyor. Bu durum hem psikolojiyi hem de uyku düzenini olumsuz etkiliyor."